Merhaba sevgili okurum.Bu hafta size biraz ağaçlardan bahsetmek istiyorum. Günlerdir çok üzüntülüyüm Çünkü; ağaçların canına kastedip ,daha ne kadar betonlaşabiliriz acaba? Haberleri izlerken kalbim acıyor. Bir de yasası çıkıyor.Üzüntümün tarifi yok. Ağacın ne demek olduğunu bilerek büyüdüm .Hep gittim ,sarıldım, ve ağaç diktim .Onlar yok ettikçe daha fazla dikmeye ve bilinçlendirmeye devam edeceğim. Bu bizlerin vatandaşlık borcudur. Arada bir size, babamın not defteri diye bir bölüm yayınlayacağım. Gerçekten de babamın defterinden ,yaşanmış ,damla damla süzülmüş bilgiler olacak. Bilimi,doğayı,yaşamı çok seven bir babanın kızı olarak, bu hayatta doğaya ,nefes alan her canlıya saygılı bir birey olmamı sağladığı için, Sevgili Babam Jeoloji mühendisi Serdar HEPÇİLİNGİRLER 'e sonsuz teşekkürler…
‘Ormanda her ağaç, tekerlekli sandalyesi olmayan bir insana benzer.Yaşamak için hayvanlar ve insanlar ile iş birliği yapar.Kendisi tepenin arkasını ,suyun kenarını göremese de çocuklarının ve torunlarının görmesi için doğadaki tüm canlılarla kardeşçe yaşar.çekirdeğini veya tohumunu uzaklara taşımak için yağan yağmurun,akan suyunu kullanır.Ardıç kuşunun gagasını,kursağını kullanır.Tüm canlıların rüzgar dahil olmak şartıyla, görmediği yerlere nesillerini götürebilmek için yardımını alır. İş birliği yapar .50-60 metre yükseklikte bir ormanı düşünün, yüzlerce yaşında ağaçlar üzerinde meyvesi,çiçeği yaprağı,altında böceği, çiçeği,maymunu tilkisi,çakalı,faresi olan,çok katlı binaların olduğu, modern ultra bir kent gibi çalışır.asansörleri.
En son ne zaman bir ağaca sarıldınız? Evet anladığınız anlamda ne zaman dokundunuz? ne zaman ruhunu hissettiniz?.Bir ağacın gölgesinde soluklanıp, ona teşekkür ettiniz? Bir portakal çiçeğini dalında kokladınız mı? Hiç canını acıtmadan .Zeytin ağacının kokusunu biliyor musunuz mesela? Bu dünyanın en eşşiz ağacı. Bizim ege topraklarında kutsal sayılır .Maalesef ,bugünlerde katletme söz konusu. Dakikada 4 cm hızla ,yukarıya fotosentez için su taşırlar.Sayısız manzaralı asansörleri vardır .Toptancı halinden evlere servis yapan, ayakları olan böcekler, karıncalar gibi.Helikopterleri,uçakları vardır, kuşlar gibi.İnsanların sera gazlarıyla kirlettiği atmosferi fahri olarak temizler karbondioksit alır oksijen verir.Binlerce ağacın çıkardığı oksijen bulutu manyetik alan yaratır. Çekim gücü ,bulutları.Bulutlar yağmurları getirir. Fillerin saldırısına uğradığında çıkardıkları koku ve manyetik iletişim yapraklarına, anında acımsı bir tat verir. Savunmaya geçerler. El ele tutuşurlar, şarkı söylerler, konuşurlar ,kötü ve iyi günde birbirlerinin yanındadırlar .Hüzünlenir, ağlarlar. insanlar tarafından soykırıma uğramadıkları sürece yaşarlar,yaşarlar,yaşarlar’...(babamın not defterinden)
En son ne zaman bir ağaca sarıldınız? Evet anladığınız anlamda ne zaman dokundunuz, ne zaman ruhunu hissettiniz? Bir ağacın gölgesinde soluklanıp, ona teşekkür ettiniz? Bir portakal çiçeğini dalında kokladınız mı? Hiç canını acıtmadan ... Zeytin ağacının kokusunu biliyor musunuz mesela? Bu dünyanın en eşşiz ağacı. Bizim ege topraklarında kutsal sayılır .Maalesef ,bugünlerde katletme söz konusu. saçma sapan sebeplerden. Dalı bile kırılsa yerden alıp özür dilerim. Dedem, öyle öğretmişti. Keşke herkes öyle yapsa. Zaten ağaca can olarak bakarsak,dünyaya bakış açımız değişir. Daha barışçıl oluruz. Daha çağdaş, daha yaşanılır bir dünya olur.
Şamanlarda; Evren,dünya,insan,hayvan ve bitkiler alemi bir bütün olarak düşünülür. Keşke şu yaşadığımız dünyada bizde yapabilsek. Plaza insanları olduk. Şehir hayatı ,aynı caddeler, aynı simalar, betonlar, Avmler. Elektronik cihazlar olmadan yaşayamaz bir haldeyiz. çocuklarımız yanan ateşi, sadece ekran görüntüsü olarak biliyor .Ne yazık. Oysa ki ateş yakmanın keyfi bir başkadır. Başka bir ritüeli vardır.Bunları yeni dünya düzeninde maalesef yapamaz hale geldik. Plaza kültüründe her şey metalik bizde metalik olduk. İlişkilerimize yansıdı, psikolojiler çöktü. Ben psikolog değilim, ama mesleğim gereği gözlem yaparım. Toprağa basan insanlar, plaza insanlarına göre, çok ama, çok daha mutlu sevgili okurum. Biraz daha doğal yaşayabiliriz. Demiyorum size ilk insan modeli olalım. Ama en azından anneanne, babaannelerimizin yaptıklarını yapsak yeter. O zaman hayat, daha çekilir hale gelir. Çünkü toprak öyle bir şeydir ki vücudumuzdaki tüm negatifi çeker. Bu bilimsel bir şeydir. Hem can veren, Hem de karıştığımızdır toprak. Neden vefat ettiğimizde toprağa gömülüyoruz? Tekamül süreci .Yeniden var oluyoruz .Bir çiçek,bir ağaç oluyor yitip giden bedenler.
Tema vakfının dediği gibi: Ağacı sev yeşili koru.
Kızılderili reisi; Beyaz adam ,ağaçların konuşmasını anlamıyor ki bizi anlasın demiş...
Hazır okullar da tatil olmaya yakınken, biraz sosyal sorumluluk projelerine destek olmakta fayda var sevgili okurum. Mesela,çocuklarımızla beraber bir hafta sonu ağaç dikmeye gidebiliriz.Tema vakfı muhteşem ,destek olmak lazım.
Size bir kaç dernekten daha söz etmek istiyorum, İzmir de olanlardan İZMİR KAN ORDUSU KANSER DERNEĞİ. Tedavi gören çocuklarımızın ‘KAN AMCASI’ SERHAT AYTAN. Ben böyle bir insan görmedim. Ege üniversitesi Onkoloji-Hematoloji bölümünde kime sorsanız bilir. o kadar çok insana yardımı olmuştur ki, tek istedikleri kan vermeniz, trombosit bağışında bulunmanız. Hepsi bu. O minicik yavrularımızın yaşamına destek olursanız, ne mutlu. Hayatın o yönünü’ de görmek lazım. İnsanız çünkü sonra başımıza geldiğinde, kan lazım diyoruz ya hani. İmdat diyoruz. Bazı şeylerin farkında olarak yaşarsak hayata bakış açımız değişir. internetten bulabilirsiniz ve bağışta da bulunabilirsiniz.www.kanordusukanserderneği.com Kanordusu derneği :adres kazım dirik mah.160 sokak no :22 özlem apt (facebook iletişim:kanordusu kanser derneği)
TESUD (TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR DERNEĞİ) KARŞIYAKA ŞUBESİ:Bu kadar canı gönülden çalışan dernek az görülür. Vatan görevini tamamlamış, sevgili , cefakar komutanlarımız emekli olduktan sonrada vatana kıymetli hizmetlerine devam ediyorlar. Mehmetçik ailelerine verdikleri destekle göz dolduruyorlar. Sadece bu değil elbet,sahip çıkıyorlar topluma yön veriyorlar. www.tesudkarsıyakasubesi.com
KİM DEMİŞ::Levent Yüksel öyle bir albüm yaptı ki ‘hayatıma dokunan şarkılar’ adı altında herkesin kendinden bir şeyler bulacağı, 80 li yıllara damgasını vuran arebesk kültürünün en güzel eserlerini, eşsiz yorumuyla harmanlamış ve evladiyelik bir albüm olmuş. Tebrik ederim
KİM DEMİŞ :Folkart akademi güzel işler yapıyor ücretsiz tiyatro eğitimleri veriyorlar. Başında değerli sanatçı Volkan Severcan'ın olduğu güzel bir ekip var ayrıca bir çok fotoğraf sergisi Folkart’ta yer almaya başladı.Takip edebilirsiniz.Yakında İstanbul Modernle yarışabilir. Benden söylemesi :)
SEVGİLERİMLE
İLKE HEPÇİLİNGİRLER
İlkeciğim görmek bu işte.Bakmak ve görmek arasında ki farkı öylesine işlemişsin ki hayran kaldım.Bunca genç yaşına rağmen bunları görebilmen kaleme alabilmen takdire değer .Koskoca insanlar bunun farkında değilken...Seni gönülden kutluyorum başarılarının devamı dileklerimle.
Doğa ve insanı bir bütün olarak nakşetmen çok zarif İlkecim,Babacığınızın ellerinden de sevgiye öperim güzel arkadaşım.Yola devam....
Tebrik ederim ilkecim yine mukemmel bir yazı kalemine yüreğine saglik
Yine yeni Yeni yeniden yenilendik. Okurken beni alıp götürüyorsun güzel İlkem. Doğa ve insan aşkın mükemmel Canım
Yine muhteşem bir konuya hatta maalesef kanayan yaramıza parmak basmıssn . doğayı unutup her sey bizim icin benciliigiyle yakıp yıktıgımız agaclari bir gün yana yakıla arayacagiz ama is isten gececek. Iste sen de gec olmadan bunu yapmamiza vesile oldugun icin tesekkurler ..