Söyleşi Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi Çok Amaçlı Salon’da gerçekleştirildi. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunulan söyleşiye Kadın Yazarlar Derneği’nin üyeleri Gönül Çatalcalı, Şerife Yalçınkaya, Birgül Değirmenci ve Sevim Korkmaz Dinç konuşmacı olarak katıldı.
Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, Bornova Belediyesi olarak kadınların hayatın her alanında var olmaları ve eşit temsili birlikte mücadele ettiklerini belirterek, “Ülkemizi yasa boğan deprem felaketinde de gördük ki, kadınların yaşadıkları haksızlıklar sürüyor. Kadınlar yaşamamaları gereken bazı dezavantajlı durumlar yine sadece kadın oldukları için deprem bölgesinde yaşıyor. Hayatın her alanında kadınların eşit ve onurlu bir şekilde yer alabilmeleri için mücadele etmeye devam etmeliyiz. Kadınlar ve erkekler zor günleri de iyi günleri de birlikte ve eşit bir şekilde yaşamalı” dedi.“Ötekileştirme dili”Konuşmacılardan Gönül Çatalcalı 8 Mart’ın önemini vurgulamaya devam edeceklerini söyleyerek, yerleşmiş algıları kırabilmek için hala büyük mücadeleler verdiklerini hatırlatırken, Şerife Yalçınkaya, özellikle depremden sonra bu felakette zarar görmüş kadınlara yönelik olarak ötekileştirme dilinin kullanıldığını dikkat çekti. Hiyerarşi içeren yardım kelimesinin yerine dayanışma kelimesinin kullanılması gerektiğini söyleyen Yalçınkaya, “Kadınlarımız” şeklindeki sahiplik bildiren kullanımlara da itiraz ettiklerini dile getirdi.“Nüfusun yarısı kadın ama”Söyleşiyi yöneten Sevim Korkmaz Dinç kadın mücadelesinde önemli aşamalar kaydedilmesini sağlayan kadınları salonu dulduran izleyicilerle birlikte alkışlarken, Birgül Değirmenci kadınların temsiliyetindeki sorunlara dikkat çekti. Türkiye’nin nüfusunun yarısının kadın olduğunu, bu oranın Bornova başta olmak üzere pek çok ilçede de aynı şekilde oluştuğunu dile getiren Değirmenci, ”Ancak bizler yaşamı, yönetim ve karar organlarını, kaynaklara erişimi yarı yarıya paylaşmıyoruz. 8 Mart bir dayanışma günüdür. Yaşamın her alanında hukuki ve fiili eşitliği sağlama günüdür. Bu erkeklerin de mücadelesi olmak zorundadır. Çünkü bu bir demokrasi mücadelesidir. Biz özgürleşmedikçe erkekler de özgürleşemez. Birlikte mücadele etmenin yolunu bulmak zorundayız” dedi.
Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, Bornova Belediyesi olarak kadınların hayatın her alanında var olmaları ve eşit temsili birlikte mücadele ettiklerini belirterek, “Ülkemizi yasa boğan deprem felaketinde de gördük ki, kadınların yaşadıkları haksızlıklar sürüyor. Kadınlar yaşamamaları gereken bazı dezavantajlı durumlar yine sadece kadın oldukları için deprem bölgesinde yaşıyor. Hayatın her alanında kadınların eşit ve onurlu bir şekilde yer alabilmeleri için mücadele etmeye devam etmeliyiz. Kadınlar ve erkekler zor günleri de iyi günleri de birlikte ve eşit bir şekilde yaşamalı” dedi.“Ötekileştirme dili”Konuşmacılardan Gönül Çatalcalı 8 Mart’ın önemini vurgulamaya devam edeceklerini söyleyerek, yerleşmiş algıları kırabilmek için hala büyük mücadeleler verdiklerini hatırlatırken, Şerife Yalçınkaya, özellikle depremden sonra bu felakette zarar görmüş kadınlara yönelik olarak ötekileştirme dilinin kullanıldığını dikkat çekti. Hiyerarşi içeren yardım kelimesinin yerine dayanışma kelimesinin kullanılması gerektiğini söyleyen Yalçınkaya, “Kadınlarımız” şeklindeki sahiplik bildiren kullanımlara da itiraz ettiklerini dile getirdi.“Nüfusun yarısı kadın ama”Söyleşiyi yöneten Sevim Korkmaz Dinç kadın mücadelesinde önemli aşamalar kaydedilmesini sağlayan kadınları salonu dulduran izleyicilerle birlikte alkışlarken, Birgül Değirmenci kadınların temsiliyetindeki sorunlara dikkat çekti. Türkiye’nin nüfusunun yarısının kadın olduğunu, bu oranın Bornova başta olmak üzere pek çok ilçede de aynı şekilde oluştuğunu dile getiren Değirmenci, ”Ancak bizler yaşamı, yönetim ve karar organlarını, kaynaklara erişimi yarı yarıya paylaşmıyoruz. 8 Mart bir dayanışma günüdür. Yaşamın her alanında hukuki ve fiili eşitliği sağlama günüdür. Bu erkeklerin de mücadelesi olmak zorundadır. Çünkü bu bir demokrasi mücadelesidir. Biz özgürleşmedikçe erkekler de özgürleşemez. Birlikte mücadele etmenin yolunu bulmak zorundayız” dedi. 
