(Özel Haber- Ece İçmez) 1 Eylül Dünya Barış günü nedeniyle CHP İzmir İl Yönetimi, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ilçe belediye başkanlarının katılım sağladığı 'Barış, Demokrasi ve İnsan Hakları Buluşması' başlıklı toplantı Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlendi.Toplantı sonrasında CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP İzmir Gençlik Kolları kongresinde gazetecilere düzenlenen saldırı hakkında açıklamalarda bulundu.“BU OLAY BİZİMLE BAĞDAŞTIRILMAMALI”Cumartesi günü gerçekleşen CHP İzmir İl Gençlik Kolları Kongresi’nde basının uğradığı saldırı hakkında konuşan ve asla bu durumun kabul edilemeyeceğini kaydeden Karaca, şu ifadelere yer verdi: “Dün gerçekleştirdiğimiz Merkez Yürütme Kurulunda İzmir’de yaşanan basına yönelik eylemi asla ve asla kabul edemeyiz. CHP İzmir İl Gençlik Kollarında yaşanan basın mensuplarına yönelik arbedeyi asla ve asla kabul etmiyoruz. Asla demokrasi ve basın özgürlüğü anlayışı ile örtüşmeyen o olayın asla bizimle bağdaştırılmasını kabul edemeyiz. Olayın faillerinin teker teker ortaya çıkarılarak haklarında disiplin ve gerekli işlerimler uygulanacaktır. Genel Merkezimizin de İl Başkanımızın da düşüncesi böyledir. Sayın Genel Başkanımızın da siz basın mensuplarına geçmiş olsun dileklerini iletmek istiyorum. Ben de İl Başkanımız da hukukçu bu konuda bir soruşturma yürütülüyor ancak nedenlerini ne içinlerini şu an ifade etmek zor. Soruşturma sonrasında nedenleri ne içinleri ve sonuçları hakkında bir bilgilendirme sağlanacaktır.”Yaşanan olayın kendisini çok ama çok üzdüğünü kaydeden CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Bu olay bizi gerçekten çok üzdü ve üzmeye de devam ediyor. Asla bunu hafife almıyoruz. Neden bu olay yaşandı, o ortamı hazırlayan, dahil olan kimse bunun için gerekli incelme ve araştırmayı yapıyoruz. Hem görüntü kayıtlarını inceliyoruz hem de ifadelere başvuruda bulunuyoruz. O gün orada olan basın mensupları, il gençlik kolları üyeleri ile görüşüyoruz. Ancak şiddet nereden gelirse gelsin kime karşı olursa olsun biz şiddetin karşındayız. Görevinin başında olan basın mensubu arkadaşlara yapılanın karşındayız. Bir daha bunun yaşanmaması için gerekeni yapacağız. Bu olaya sebep olanlar CHP’de barınamaz, partide olmazlar. Bu işi 3 5 kişin sorumlu tutulması ile olayı kapatmamız söz konusu değildir. Bu olayda en çok üzülen benim gençlik kollarımız her zaman bu kongrelerini yaptı. Ama olayın bu noktalara gelmesindeki tüm sebepleri araştırıyoruz” dedi. “EŞİTLİK, HAK VE ADALET...”İzmir’i İnsan Hakları Kenti haline getireceklerini kaydeden Gülizar Biçer Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü; “1 Eylül Dünya Barış Günü dediğimiz de barışın ne demek olduğunu ifade etmek gerek. Barış sadece silahların sustuğu bir durumudur? Yoksa daha geniş yorumlanması gereken bir durumudur? Bunu tartışmak gerek. Partimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşının bitiminden hemen sonra şöyle diyor; ‘Ulusların özgürlüğü tehdide girmedikçe savaş bir cinayettir.’ CHP’nin bakış açısı da budur. Büyük Atatürk bizim dış politika ve siyaset anlayışımız ‘Yurtta barış dünyada barış politikasına’ dayanıyor demiştir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde de uygulaması gereken politika budur. Nasıl barışı ülkemizde kalıcı hale getirebiliriz? Eşitlik, adalet ve demokrasi ile dünyada ise barışı akılcı, gerçekçi, uluslararası hukuka ve meşrutiyet kalıcı hale getirebiliriz. Dış politikayı bu saydığımız kurallar ile yönetmemiz gerekir. Dış politikayı iç siyasete alet etmeden, siyasi rant ya da siyasi koltuk hedeflemeyerek dış politikada barışı sağlayamayız. Bugün Dünya Barış Günü ama barışın temeli demokrasidir, insan haklarını ve demokrasiyi; fakatsız, amasız, lakinsiz yerine getirmeliyiz. Bunu yapması gereken de iktidardır. Bugün geldiğimiz noktada Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun da ifade ettiği gibi demokrasi, eğitim, ekonomi, toplumsal barış sağlanmalıdır. Ülkemizde en temel sorunlar ekonomi, demokrasi, ve insan haklarıdır. Eğer ki demokrasi ve insan hakları sorunu çözebilirsek ekonomizmdeki sorunları da çözebiliriz. Ancak ülkemizin bugün tek adam anlayışı ile yönetildiği bir ortamda ne demokrasiden ne insan haklarından söz etmek pek de mümkün görünmüyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde demokrasi; 18 yıllık iktidar boyunca yok olmuştur. İktidar ve insan hakları diyerek ülkemizin de sürüklendiği bir uçurum var.” ''İZMİR’İ İNSAN HAKLARI KENTİ YAPACAĞIZ''Basına karşı uygulanan baskının ve toplumun uğradığı haksızlıkların karşısında olacaklarını kaydeden Karaca, “Biz CHP olarak eğitim hakkının doğru alınması, siz değerli basın mensuplarının üzerinde uygulanan baskının da farkındayız. Genel başkanımızın ilk verdiği görev basın mensuplarının uğradığı hak ihlali, baskı karşında beraber hareket etmektir. İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak, adil yargılanma hakkının da hayata geçirilmesi için çalışacağız. Biz bu talebi paylaşan yurttaşlarımızın da sesi olacağız. 10 milyonun üzerinde işsiz olan ancak pandemi döneminde bir iş bulan ancak Temmuz 2021’e kadar ücretsiz izne ayrılan iş ve sosyal güvenceden mahrum bırakılan kardeşlerimizin de sesi olamaya devam edeceğiz. Bugün İzmir’de Türkiye Cumhuriyeti devletinde vatandaşlarımızın bir hak bilincine ulaşması, bu haklarının kamu tarafından yani merkezi hükümet ve yerel yönetimler tarafından neler yapabilirizi konuştuk. İlçe, belediye başkanlarımız ve Büyükşehir Belediye Başkanımız ile bunu konuştuk. Çoban Ateşi yakan İzmir’den, egemen güçlerin işgaline son veren ve öncü rol oynayan İzmir’in insan haklarına erişim ve vatandaşlarımızın haklarının bilincine vararak talepte bulunması için İnsan Hakları Kenti Projemizi İzmir’de bir adım daha ileriye taşıdık. İzmir’den bu proje kapsamında İzmir’in İnsan Hakları Kenti yaparak tüm Türkiye ve Anadolu’ya bir yol açacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Genel
01 Eylül 2020 - 18:15
Güncelleme: 01 Eylül 2020 - 19:03
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel: Olayı gerçekleştirenler CHP'de barınamaz
Genel
01 Eylül 2020 - 18:15
Güncelleme: 01 Eylül 2020 - 19:03
İlginizi Çekebilir