CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, 6 yaşında evlendirildiği iddia edilen ve Türkiye'nin gündemine oturan "Çocuk gelin" skandalına düzenlediği bir basın açıklamasıyla tepki gösterdi.
“ANNESİNİN ‘BEBEĞİM’ DİYE SEVECEĞİ BİR YAŞTA…”
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, duruma sert bir tepki göstererek, uluslararası basında bile olayın haber olduğuna dikkat çekti. Yücel, “ 10 gün önce gazetelere, bütün haber kanallarına, ajanslara, internet gazetelerine düşen bir haberle, toplumsal bir sarsıntı yaşadık. Yaşanan olay o kadar insanlık dışı ve utanç verici bir durumdu ki, uluslararası basın bile konuyu manşetlerine taşıdı.6 Yaşında başlayan bir tecavüz ve işkenceden söz ediyoruz. Üstelik dinin, inancın, imanın alet edildiği, tarikat kisvesi altında sapkınlığa hizmet eden, insani duyguları ve vicdanı olan herkesi öfkelendiren bir olayda, Annesinin “bebeğim” diye seveceği bir yaşta olan bir çocuğun yaşamak zorunda bırakıldığı iğrenç bir sapıklıktan söz ediyoruz” diye konuştu.
“6 YAŞINDA ÇOCUK SEKSEK OYNAR, BİSİKLET BİNER”
Yücel açıklamalarını şöyle sürdürdü;
6 Yaşında Çocuk, annesinin gözü önünde mahallesinde bisiklete biner, 6 Yaşında Çocuk, okul bahçesinde Öğretmenlerinin gözü önünde sek sek oynar, Ana Baba olan herkes, 6 Yaşındaki çocuğunu tek başına bakkala bile göndermeye korkar, Peki, 6 yaşındaki kız evladımızın, annesinin ve babasının rızasıyla, yıllarca tecavüz edilmesine, sistematik olarak şiddetle, baskıyla, cinsel istismarla hayatının zindan edilmesine, bu ülkede sözüm ona iktidar olan zihniyetin ses çıkartmamasına ne diyeceğiz? Kendi sorumluluklarını yerine getirmeyen, bir anlamda suçu bilen ve fakat susan ve suçluları en 2 yıldır koruyan Aileden Sorumlu, Sorumsuz Bakanın, “Çocuk İstismarı siyasetin konusu değildir. Bunlar son derece insani ve her zeminde, her toplumda karşılaşılabilecek meselelerdir” demesine ne diyeceğiz.
YÜCEL’DEN YANIK’A SANA YAZIKLAR OLSUN ÇIKIŞI
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık’a da yüklenen Başkan Yücel, “Sana Aileyi teslim etmişler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı yapmışlar, sen Çocuk İstismarı insanidir, siyasi yönü yoktur diyorsun. Yazıklar olsun! Peki, çocuk 14 yaşındayken durumu fark edip, savcılığa bildiren doktorun şikayetinin nasıl örtbas edildiğini, o savcının neden olayın takipçisi olmadığını araştırmayan, AKP iktidarının Bakanlarının, olayın mağdurunu değil de faillerini koruma çabasına ne demeli?Ya da yasaların kendisine verdiği yetkileri kullanarak bu sistematik tecavüze, işkenceye sebep olanları soruşturup, suçluları bulup, yakalayıp adalete teslim etmeyen, mafya ve çete liderleriyle fotoğraf çektirmekle meşgul, İç İşleri Bakanına, ne demeli? Soruyoruz! 6 yaşındaki yavrunun hakkını, hukukunu, hayatını, çocukluğunu, bedenini ve geleceğini korumadığınıza göre, Kimi, Kimleri korudunuz?
“TARİKAT MENSUPLARINA MI YARANMAYA ÇALIŞTINIZ?”
Bunca yıl bu olayın üstünü örtüp, 6 yaşındaki masum bir kız çocuğunun bedeni ve hayatı üzerinden, siyaset ve ticaret devşiren, dinimizi lekeleyen sahte hocalara, uğurlarına İstanbul Sözleşmesini kaldırdığınız sapkın tarikat mensuplarına mı yaranmaya çalıştınız? Aile Bakanı’nın, o tarikatın kapısını kırıp orada benzer durumda olan bütün çocuklarımızı devlet korumasına almaması, Kolluk kuvvetlerinin ve Savcılığın, din ve tarikat kisvesi altında çocuklarımızın mal gibi alınıp satılmasına karşı, şimdiye kadar çoktan operasyon yapıp olayın tüm sorumlularını yargı önüne çıkarmamaları Ne Adalete, Ne de insaniyete sığar.
“NE AİLE BAKANINIZ, NE ADALET BAKANINIZ, NE İÇİŞLERİ BAKANINIZ, NE DE SARAYIN TEK ADAMI, MAĞDURDAN YANA GÖZÜKMEDİ!”Buradan siyasi iktidara bir kez daha soruyoruz! Burada mağdur, geleceği çalınan, cinsel saldırıya uğrayan, iğrenç sapkınlıklara maruz kalan, şikayetinin, başvurularının üzeri örtülen masum bir çocuktur. Siz, kirli ve çarpık çıkar ilişkilerinizle, dinimizi sapkınlıklarına kalkan olarak kullananları korumaya, kollamaya devam mı edeceksiniz?Yoksa anayasamızda ve yasalarımızda ve taraf olduğumuz evrensel sözleşmelerle korunan ve sorumluluğu, hükümet edenlere ait olan bu masum yavrularımızdan yana mı olacaksınız? Bilin ki, ne Aile Bakanınız, Ne Adalet Bakanınız, Ne İçişleri Bakanınız, Ne de Sarayın Tek adamı, şu ana kadar masumdan, haklıdan, mağdurdan yana gözükmedi!
“OLAYIN FAİLLERİ HALA TUTUKSUZ YARGILANIYOR”
Olayın failleri hala tutuksuz yargılanıyor. Toplumda böyle ses getiren, infial uyandıran, vicdanları yaralayan bir olaya rağmen olayın failleri, işbirlikçileri hala tutuksuz yargılanıyor. Her ay bir yerde petrol bulan, doğalgaz bulan, keşifler ve icatlar yapan tek adam, Bu insanlık dışı olayda, dini alet edip, 6 yaşındaki minik yavruya tecavüz edenler lekelenmesin diye ses çıkartmıyor olabilir ama bu sessizlikle birlikte, adalet duygusu ve insanlık onuru lekeleniyor. Bu halk, çocuklarını koruyamayan, kendilerine yakın olan vakıflarda, yurtlarda, tarikatlarda tecavüze, istismara ve şiddete maruz kalan evlatlarımızı; “Bir kereden bir şey olmaz” “Tek seferlik münferit bir olay” “Abartılıyor” “Çocuk küçük ama kemik yaşı büyükmüş” gibi iğrenç bahanelerle unutturmaya ve olağanlaştırmaya çalışan iktidardan ve bu yobaz zihniyetten artık bıktı. AKP döneminde palazlanan ve devletin tüm kurumlarına sızan karanlık zihniyetler, “6 yaşında çocukla nikâh kıyılabilir” fetvası veren zalimlerden çekinenler, hâlâ net bir tavır ortaya koyamıyorlar.
“KONUYU GÜNDEMDEN DÜŞÜRME ÇABASINDA OLAN MALUM BAKAN BAŞARILI OLAMAYACAKTIR”
Yok bilmem ne ağa cemaati, yok bilmem ne hoca tarikatı!!! Sahte hocaların, inanç tacirlerinin, din bezirganlarının, insanların inançlarını, dini duygularını sömürerek, istismar ederek devletin kurumlarına, kılcal damarlarına sızan hainlerin bu millete neler yaşattığına bizzat tanık olduk. Bize 15 Temmuz hain darbe girişimini, devleti yönetenlerin acziyeti, basiretsizliği yaşattığı gibi; Bizzat ebeveynlerinin rızasıyla, 29 yaşındaki sapkınla nikâhlanan ve yıllarca istismara maruz kalan 6 yaşındaki çocuğun dramını da yine devleti yönetenlerin acziyeti ve basiretsizliği yaşatmıştır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanının o koltuğu, o makamı bu saatten sonra; 1 gün gün bile işgal etmesi, Türk Milletine hakarettir. Anne Babalara hakarettir. Çocuklarımıza ve Türk Toplumuna hakarettir. Siyasetçiler, hükümet edenler konuya dahil olmaz, gündemde tutmaz, adalet istemezse, konu yıllardır olduğu gibi yine sümen altı yapılabilir. Çocukları korumak, onları yetiştirmek, eğitmek en başta siyasetin konusudur. Konuyu gündemden düşürme çabasında olan malum bakan başarılı olamayacaktır.
“OLAYI GÜNDEMDE TUTMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Çocuklarını istismardan koruyamayan, gençlerinin uyuşturucu bataklığında yok olmasını izleyen siyasi anlayış iktidar olamaz, devleti yönetemez. Önce bu ülkenin duyarlı vatandaşları ve Cumhuriyet Halk Partililer olarak en büyük emeğimiz, çocuklarımızın ve gençlerimizin üzerine olacak. Başta, yaşanan bu rezalet olmak üzere, masum yavrularımıza uzanan her kirli elin sahibini ve o elleri temizlemeye çalışan siyasilerin kimliklerini ifşa etmeye, hesap sormaya ve hak ettikleri cezaları almaları için, olayı gündemde tutmaya devam edeceğimizden, kimsenin şüphesi olmasın. Bu olayın takibi ve faillerin hak ettikleri cezayı almaları için, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, dün Adalet Bakanlığı önüne kadar yaptığı yürüyüşteki kararlılığa sahibiz.Son olarak belirtmek isterim ki,
Bu olayda suçlular hak ettikleri cezayı alıncaya, dinimizi kendisine kalkan yaparak, sapkınlık yapan gafillerin elinden, tüm çocuklarımızı kurtarıncaya kadar da bu tepkimiz, bu öfkemiz ve mücadelemiz bitmeyecek.
“ANNESİNİN ‘BEBEĞİM’ DİYE SEVECEĞİ BİR YAŞTA…”
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, duruma sert bir tepki göstererek, uluslararası basında bile olayın haber olduğuna dikkat çekti. Yücel, “ 10 gün önce gazetelere, bütün haber kanallarına, ajanslara, internet gazetelerine düşen bir haberle, toplumsal bir sarsıntı yaşadık. Yaşanan olay o kadar insanlık dışı ve utanç verici bir durumdu ki, uluslararası basın bile konuyu manşetlerine taşıdı.6 Yaşında başlayan bir tecavüz ve işkenceden söz ediyoruz. Üstelik dinin, inancın, imanın alet edildiği, tarikat kisvesi altında sapkınlığa hizmet eden, insani duyguları ve vicdanı olan herkesi öfkelendiren bir olayda, Annesinin “bebeğim” diye seveceği bir yaşta olan bir çocuğun yaşamak zorunda bırakıldığı iğrenç bir sapıklıktan söz ediyoruz” diye konuştu.
“6 YAŞINDA ÇOCUK SEKSEK OYNAR, BİSİKLET BİNER”
Yücel açıklamalarını şöyle sürdürdü;
6 Yaşında Çocuk, annesinin gözü önünde mahallesinde bisiklete biner, 6 Yaşında Çocuk, okul bahçesinde Öğretmenlerinin gözü önünde sek sek oynar, Ana Baba olan herkes, 6 Yaşındaki çocuğunu tek başına bakkala bile göndermeye korkar, Peki, 6 yaşındaki kız evladımızın, annesinin ve babasının rızasıyla, yıllarca tecavüz edilmesine, sistematik olarak şiddetle, baskıyla, cinsel istismarla hayatının zindan edilmesine, bu ülkede sözüm ona iktidar olan zihniyetin ses çıkartmamasına ne diyeceğiz? Kendi sorumluluklarını yerine getirmeyen, bir anlamda suçu bilen ve fakat susan ve suçluları en 2 yıldır koruyan Aileden Sorumlu, Sorumsuz Bakanın, “Çocuk İstismarı siyasetin konusu değildir. Bunlar son derece insani ve her zeminde, her toplumda karşılaşılabilecek meselelerdir” demesine ne diyeceğiz.
YÜCEL’DEN YANIK’A SANA YAZIKLAR OLSUN ÇIKIŞI
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık’a da yüklenen Başkan Yücel, “Sana Aileyi teslim etmişler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı yapmışlar, sen Çocuk İstismarı insanidir, siyasi yönü yoktur diyorsun. Yazıklar olsun! Peki, çocuk 14 yaşındayken durumu fark edip, savcılığa bildiren doktorun şikayetinin nasıl örtbas edildiğini, o savcının neden olayın takipçisi olmadığını araştırmayan, AKP iktidarının Bakanlarının, olayın mağdurunu değil de faillerini koruma çabasına ne demeli?Ya da yasaların kendisine verdiği yetkileri kullanarak bu sistematik tecavüze, işkenceye sebep olanları soruşturup, suçluları bulup, yakalayıp adalete teslim etmeyen, mafya ve çete liderleriyle fotoğraf çektirmekle meşgul, İç İşleri Bakanına, ne demeli? Soruyoruz! 6 yaşındaki yavrunun hakkını, hukukunu, hayatını, çocukluğunu, bedenini ve geleceğini korumadığınıza göre, Kimi, Kimleri korudunuz?
“TARİKAT MENSUPLARINA MI YARANMAYA ÇALIŞTINIZ?”
Bunca yıl bu olayın üstünü örtüp, 6 yaşındaki masum bir kız çocuğunun bedeni ve hayatı üzerinden, siyaset ve ticaret devşiren, dinimizi lekeleyen sahte hocalara, uğurlarına İstanbul Sözleşmesini kaldırdığınız sapkın tarikat mensuplarına mı yaranmaya çalıştınız? Aile Bakanı’nın, o tarikatın kapısını kırıp orada benzer durumda olan bütün çocuklarımızı devlet korumasına almaması, Kolluk kuvvetlerinin ve Savcılığın, din ve tarikat kisvesi altında çocuklarımızın mal gibi alınıp satılmasına karşı, şimdiye kadar çoktan operasyon yapıp olayın tüm sorumlularını yargı önüne çıkarmamaları Ne Adalete, Ne de insaniyete sığar.
“NE AİLE BAKANINIZ, NE ADALET BAKANINIZ, NE İÇİŞLERİ BAKANINIZ, NE DE SARAYIN TEK ADAMI, MAĞDURDAN YANA GÖZÜKMEDİ!”Buradan siyasi iktidara bir kez daha soruyoruz! Burada mağdur, geleceği çalınan, cinsel saldırıya uğrayan, iğrenç sapkınlıklara maruz kalan, şikayetinin, başvurularının üzeri örtülen masum bir çocuktur. Siz, kirli ve çarpık çıkar ilişkilerinizle, dinimizi sapkınlıklarına kalkan olarak kullananları korumaya, kollamaya devam mı edeceksiniz?Yoksa anayasamızda ve yasalarımızda ve taraf olduğumuz evrensel sözleşmelerle korunan ve sorumluluğu, hükümet edenlere ait olan bu masum yavrularımızdan yana mı olacaksınız? Bilin ki, ne Aile Bakanınız, Ne Adalet Bakanınız, Ne İçişleri Bakanınız, Ne de Sarayın Tek adamı, şu ana kadar masumdan, haklıdan, mağdurdan yana gözükmedi!
“OLAYIN FAİLLERİ HALA TUTUKSUZ YARGILANIYOR”
Olayın failleri hala tutuksuz yargılanıyor. Toplumda böyle ses getiren, infial uyandıran, vicdanları yaralayan bir olaya rağmen olayın failleri, işbirlikçileri hala tutuksuz yargılanıyor. Her ay bir yerde petrol bulan, doğalgaz bulan, keşifler ve icatlar yapan tek adam, Bu insanlık dışı olayda, dini alet edip, 6 yaşındaki minik yavruya tecavüz edenler lekelenmesin diye ses çıkartmıyor olabilir ama bu sessizlikle birlikte, adalet duygusu ve insanlık onuru lekeleniyor. Bu halk, çocuklarını koruyamayan, kendilerine yakın olan vakıflarda, yurtlarda, tarikatlarda tecavüze, istismara ve şiddete maruz kalan evlatlarımızı; “Bir kereden bir şey olmaz” “Tek seferlik münferit bir olay” “Abartılıyor” “Çocuk küçük ama kemik yaşı büyükmüş” gibi iğrenç bahanelerle unutturmaya ve olağanlaştırmaya çalışan iktidardan ve bu yobaz zihniyetten artık bıktı. AKP döneminde palazlanan ve devletin tüm kurumlarına sızan karanlık zihniyetler, “6 yaşında çocukla nikâh kıyılabilir” fetvası veren zalimlerden çekinenler, hâlâ net bir tavır ortaya koyamıyorlar.
“KONUYU GÜNDEMDEN DÜŞÜRME ÇABASINDA OLAN MALUM BAKAN BAŞARILI OLAMAYACAKTIR”
Yok bilmem ne ağa cemaati, yok bilmem ne hoca tarikatı!!! Sahte hocaların, inanç tacirlerinin, din bezirganlarının, insanların inançlarını, dini duygularını sömürerek, istismar ederek devletin kurumlarına, kılcal damarlarına sızan hainlerin bu millete neler yaşattığına bizzat tanık olduk. Bize 15 Temmuz hain darbe girişimini, devleti yönetenlerin acziyeti, basiretsizliği yaşattığı gibi; Bizzat ebeveynlerinin rızasıyla, 29 yaşındaki sapkınla nikâhlanan ve yıllarca istismara maruz kalan 6 yaşındaki çocuğun dramını da yine devleti yönetenlerin acziyeti ve basiretsizliği yaşatmıştır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanının o koltuğu, o makamı bu saatten sonra; 1 gün gün bile işgal etmesi, Türk Milletine hakarettir. Anne Babalara hakarettir. Çocuklarımıza ve Türk Toplumuna hakarettir. Siyasetçiler, hükümet edenler konuya dahil olmaz, gündemde tutmaz, adalet istemezse, konu yıllardır olduğu gibi yine sümen altı yapılabilir. Çocukları korumak, onları yetiştirmek, eğitmek en başta siyasetin konusudur. Konuyu gündemden düşürme çabasında olan malum bakan başarılı olamayacaktır.
“OLAYI GÜNDEMDE TUTMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Çocuklarını istismardan koruyamayan, gençlerinin uyuşturucu bataklığında yok olmasını izleyen siyasi anlayış iktidar olamaz, devleti yönetemez. Önce bu ülkenin duyarlı vatandaşları ve Cumhuriyet Halk Partililer olarak en büyük emeğimiz, çocuklarımızın ve gençlerimizin üzerine olacak. Başta, yaşanan bu rezalet olmak üzere, masum yavrularımıza uzanan her kirli elin sahibini ve o elleri temizlemeye çalışan siyasilerin kimliklerini ifşa etmeye, hesap sormaya ve hak ettikleri cezaları almaları için, olayı gündemde tutmaya devam edeceğimizden, kimsenin şüphesi olmasın. Bu olayın takibi ve faillerin hak ettikleri cezayı almaları için, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, dün Adalet Bakanlığı önüne kadar yaptığı yürüyüşteki kararlılığa sahibiz.Son olarak belirtmek isterim ki,
Bu olayda suçlular hak ettikleri cezayı alıncaya, dinimizi kendisine kalkan yaparak, sapkınlık yapan gafillerin elinden, tüm çocuklarımızı kurtarıncaya kadar da bu tepkimiz, bu öfkemiz ve mücadelemiz bitmeyecek.