TRT Haber canlı yayınına katılan Bakan Yanık'ın konuşmasından satır başları şöyle:Deprem bölgesinde enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken enkaz altından çıkan çocuklarımızın yanında ebeveyni ya da yakın aile fertlerinden biri yoksa bu çocuklarımızı sağlık kuruluşlarımıza, sağlık durumu ise kendi kurumlarımıza alıyoruz.Hiçbir şekilde 3. şahsa teslim etmiyoruz. Hastanede tedavileri biten çocuklarımızın yakınları yoksa yine kendi kurumumuza alıyoruz. Çocuklarımızın önce kimliklerinin tespiti, daha sonra ailenin bulunması, daha sonra da aileye teslim edilmesi şeklinde süreç gerçekleşiyor.Kimliği tespit edilemeyen 200'ün üzerinde çocuğumuz var. 1788 refakatsiz çocuğumuzun 1225'ini ailesine teslim etmişiz. İnsanlar çocuklarının yaşadığını, ya da öldüğünün bilmesini ister. Biz bu belirsizliği ortadan kaldırmak zorundayız.'DERNEKLERE ÇOCUK VERİLDİ' İDDİASI
Tam bir dezenformasyon örneği. Milletin bu kadar tedirgin, zorda olduğu bir dönemde hassasiyetleriyle bu kadar oynamanın bir anlamı yok. Çocuk hassasiyeti üzerinden toplumun korkularının kışkırtmanın manası yok. Devlet, kamu olarak depremden çıkmış herhangi bir çocuğu bir vakfa teslim etmemiz, vermemiz söz konusu değil. Hemen gidip kontrol edildiğinde çocuklarının yanında ailelerinin olduğu görülüyor. Çocukların anneleri yanında, kimlikleri belli. Küçük değiller, bir istismar, şiddet yok. Bizim dahil olacağımız bir durum yok. İddia edildi? Sen gazetecisin. Araştırıp bulacaksın. İddia edildi diye habercilik olmaz. Bu çok rahatsızlık veren, toplumun sinir uçlarına dokunan bir durum."533 YAŞLIMIZI FARKLI YERLERDEKİ YATILI KURULUŞLARIMIZA TAŞIDIK"Bizim bakanlık olarak kuruluşlarımızda herhangi bir ağır hasar, yıkılma, can kaybı yok. Tedbiren tahliye ettiğimiz yerlerimiz var. Kullanılmasını uygun görmediğimiz yerler var. Çocuk evlerimizi kurarken önce yapı güvenliğinin olup olmadığına bakıyoruz. 533 yaşlımızı farklı yerlerdeki yatılı kuruluşlarımıza taşıdık. Sahada tespit ettiğimiz ve profesyonel bakımı tespit ettiğimiz 171 yaşlımızı da yatılı kuruluşlarımıza teslim ettik, 80 engelli yaşlımızı da gerekli kuruluşlarımıza yerleştirdik.KORUYUCU AİLE SÜRECİKoruyucu ailelikle ilgili kriterlerimiz çok kolay değil bu konuda çok hassasız. Koruyucu aile olan ailelerimiz de bizim bu hassasiyetimizi hiç yerde bırakmadılar. Yaklaşık 9 bin çocuğumuz koruyucu ailelerinin yanında. Bizim koruyucu aileli sürecimiz devam ediyor. Depremin başında şöyle bir telaş oluştu. Bakım ve gözetiminde eksiklik oluşmaması için “biz hazırız, buradayız” diye vatandaşlarımızdan yoğun bir destek talebi geldi. Sahipsiz çocuk kaldı mı diye bir korkuya gerek yok. 3-6 ay içinde değerlendirme yapılıyor, en az 5 görüşme yapılıyor. Koruyucu aile için ailenin ekonomik durumu, psikososyal durumu yapılıyor. Kişi ya da eşlerin en az ilkokul mezunu, koruyucu aile olmaya engel bir sağlık probleminin olmaması, adli sicil kaydının olmaması, fizikse yeterliliğe sahip olmaması gerekiyor. Arkadaşlarımız titizlikle takip ediyorlar. Refakatsiz çocukların ailelerine kavuşturulmaları süreci de devam ediyor. Bu bittikten sonra koruyucu aile ve evlat edindirme süreçlerimiz başlayacak. Biz bu süreci öncelikle kimlik, aileleriyle kavuşturulma, koruyucu aile aşamalarıyla takip ediyoruz. "Koruyucu ailelik başvurusu 310 bin 702'ye ulaştı"Koruyucu ailelik başvurusu e-Devlet üzerinden yapılıyor. Koruyucu ailelik için 19 Şubat itibarıyla 310 bin 702 başvuru yapıldı. Evlat edinmede 19 Şubat itibarıyla 57 bin 643'e ulaşmış durumda. Milletimiz üstüne bir vazife düştüğü anda yüklenmeye hazır olduğunu gösteriyor.
Tam bir dezenformasyon örneği. Milletin bu kadar tedirgin, zorda olduğu bir dönemde hassasiyetleriyle bu kadar oynamanın bir anlamı yok. Çocuk hassasiyeti üzerinden toplumun korkularının kışkırtmanın manası yok. Devlet, kamu olarak depremden çıkmış herhangi bir çocuğu bir vakfa teslim etmemiz, vermemiz söz konusu değil. Hemen gidip kontrol edildiğinde çocuklarının yanında ailelerinin olduğu görülüyor. Çocukların anneleri yanında, kimlikleri belli. Küçük değiller, bir istismar, şiddet yok. Bizim dahil olacağımız bir durum yok. İddia edildi? Sen gazetecisin. Araştırıp bulacaksın. İddia edildi diye habercilik olmaz. Bu çok rahatsızlık veren, toplumun sinir uçlarına dokunan bir durum."533 YAŞLIMIZI FARKLI YERLERDEKİ YATILI KURULUŞLARIMIZA TAŞIDIK"Bizim bakanlık olarak kuruluşlarımızda herhangi bir ağır hasar, yıkılma, can kaybı yok. Tedbiren tahliye ettiğimiz yerlerimiz var. Kullanılmasını uygun görmediğimiz yerler var. Çocuk evlerimizi kurarken önce yapı güvenliğinin olup olmadığına bakıyoruz. 533 yaşlımızı farklı yerlerdeki yatılı kuruluşlarımıza taşıdık. Sahada tespit ettiğimiz ve profesyonel bakımı tespit ettiğimiz 171 yaşlımızı da yatılı kuruluşlarımıza teslim ettik, 80 engelli yaşlımızı da gerekli kuruluşlarımıza yerleştirdik.KORUYUCU AİLE SÜRECİKoruyucu ailelikle ilgili kriterlerimiz çok kolay değil bu konuda çok hassasız. Koruyucu aile olan ailelerimiz de bizim bu hassasiyetimizi hiç yerde bırakmadılar. Yaklaşık 9 bin çocuğumuz koruyucu ailelerinin yanında. Bizim koruyucu aileli sürecimiz devam ediyor. Depremin başında şöyle bir telaş oluştu. Bakım ve gözetiminde eksiklik oluşmaması için “biz hazırız, buradayız” diye vatandaşlarımızdan yoğun bir destek talebi geldi. Sahipsiz çocuk kaldı mı diye bir korkuya gerek yok. 3-6 ay içinde değerlendirme yapılıyor, en az 5 görüşme yapılıyor. Koruyucu aile için ailenin ekonomik durumu, psikososyal durumu yapılıyor. Kişi ya da eşlerin en az ilkokul mezunu, koruyucu aile olmaya engel bir sağlık probleminin olmaması, adli sicil kaydının olmaması, fizikse yeterliliğe sahip olmaması gerekiyor. Arkadaşlarımız titizlikle takip ediyorlar. Refakatsiz çocukların ailelerine kavuşturulmaları süreci de devam ediyor. Bu bittikten sonra koruyucu aile ve evlat edindirme süreçlerimiz başlayacak. Biz bu süreci öncelikle kimlik, aileleriyle kavuşturulma, koruyucu aile aşamalarıyla takip ediyoruz. "Koruyucu ailelik başvurusu 310 bin 702'ye ulaştı"Koruyucu ailelik başvurusu e-Devlet üzerinden yapılıyor. Koruyucu ailelik için 19 Şubat itibarıyla 310 bin 702 başvuru yapıldı. Evlat edinmede 19 Şubat itibarıyla 57 bin 643'e ulaşmış durumda. Milletimiz üstüne bir vazife düştüğü anda yüklenmeye hazır olduğunu gösteriyor.