Deniz bey öncelikle Milletvekili adaylığınız için tebrik ederim. Bizler gazeteciler olarak şunu çok duyuyoruz ‘’İzmir’ tanıyan bilen kişiler listede pek yer almamış…’’ Siz İzmir'deki listeleri nasıl değerlendiriyorsunuz. Tüm partilerin adaylıkları için genel bir yorumunuz var mı?
- Her zaman bu seçimin önceki seçimlerden farklı olduğuna vurgu yapıyoruz.
- 5 yıl süren il başkanlığım sürecinde de, milletvekili adayı olarak sahada olduğum süreçte de esnafımızın, işçimizin, memurumuzun, gencimizin, yaşlımızın en büyük sorunu ekonomi. En büyük sorun insanlarımızın her geçen gün daha fazla yoksullaşması. Esnaf sattığı malın yerine yenisini koyamıyor, birçok esnaf kepenk kapattı ya da küçülmeye gitti, emeklimiz, işçimiz geçinemiyor, insanlar elektrik faturalarını, kiralarını ödeyemiyor. Mutfaklarda yangın var. Dolayısıyla 7'den 70'e herkes önüne sandığın gelmesini bekliyor ve Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmasını istiyor.
- Şenol Bey'in çalışmaları çok iyi, sürekli sahada, örgütle iç içe, halkla iç içe. Örgütü en güzel, em iyi şekilde 14 Mayıs'a hazırlıyor, bir yandan saha çalışmaları, diğer yandan sandık güvenliği alanında ciddi emek sarf ediyor. Bayrağı daha ileriye taşıma gayretinde. Zaten birçok programda birlikteyiz, hep birlikte Millet İttifakı'nın iktidarına katkı sağlamaya çalışıyoruz.
- Az önce saydığım, Türkiye'nin sorunları çözülecek. Millet İttifakının Ortak Politikalar Mutabakat Metni'nde tüm sorunların nasıl çözüleceği, Türkiye'nin nasıl kalkınacağı, nasıl demokratik, özgür, adaletin ve liyakatin hakim olduğu çağdaş bir ülke haline geleceği en ince ayrıntısıyla anlatılıyor. Millet ittifakının iktidarında Türkiye gerçek anlamda her alanda baharı yaşayacak.
- Hem genel merkez nezdinde, hem de İl ve İlçe Başkanlıklarımızda, seçim ve sandık güvenliği konusunda tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Her vatandaşımızın oyuna sahip çıkacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Siyasi iktidar, gideceğini biliyor, bildiği için de birçok alanda açık yaratmaya çalışıyor ancak tüm çabaları nafile. Biz tüm örgütümüzle seçime hazırız, hem sandıklarda, hem sahada, hem de milletin vicdanında hazırız.
- Biz bu seçimi Millet İttifakı'nın kazanacağına eminiz. Sürecin başından itibaren bir başkasının adayının kim olacağıyla ilgilenmedik. Biz ülkemizin ve milletimizin ihtiyaçlarına odaklandık. Tayyip Erdoğan bu milletin gördüğü ve görebileceği en pragmatist (faydacı) ve oportünist (fırsatçı) siyasetçisi. Geçmişte ve birçok kez mağdur edebiyatıyla oy topladı. 15 Temmuz hain darbe girişimi için bile “Allahın bir lütfu” diyen bir anlayıştan söz ediyoruz. Bu süreçte Tayyip Erdoğan’ın eline “Aday olmamı engellemeye çalışıyorlar” ya da “Benim karşıma çıkmaktan korkuyor, çekiniyor” argümanını vermemek önemli bir siyasi hamleydi. Kaldı ki Tayyip Erdoğan’ın kontrolündeki bir YSK varken, aday olamaz tartışmasından hukuki zeminde de sonuç almak mümkün değildi. Siyaset satranç gibidir. Sonraki hamleleri hesaplamadan hareket ederseniz kaybedersiniz O yüzden genel başkanımızın bu süreçteki tavrı ve duruşu çok ama çok doğru ve zekiceydi.
- Muharrem İnce 2018’de de Cumhurbaşkanı adayı olmuştu ve kaybetti. Sonraki süreçte de partimizden ayrıldı. İçinde bulunduğumuz süreç kişilerin kişisel hırsları ya da hedeflerinden öte bir demokrasi mücadelesi. Otoriter bir rejimi ortak akılla, sağduyuyla, demokratik ve meşru yöntemlerle sandıkta yenme meselesi. Biz işin bu kısmına odaklanmış durumdayız. Muharrem İnce ya da bir başkası, kimin nasıl Cumhurbaşkanı adayı olabileceği anayasada belirtilmiş. Bu hakka sahip olan herkes, 100 bin imzayı toplayan herkes Cumhurbaşkanı adayı olabilir. Dediğim gibi biz başkalarının ne yaptığıyla ilgilenmiyoruz.
- Benim gündemim her zaman halkımızın gündemi oldu. Halkımızın sorunları, derdi benim sorunlarım ve derdim oldu. Önceliğim tabii ki yoksulluğun ve hayat pahalılığının bir an önce ortadan kaldırılması. Bunu da demokrasiyi ve bağımsız yargıyı hayata geçirmeden, devlet kurumlarında liyakatli ve birikimli kadroları getirmeden başarmak mümkün değil. Allah’ın izniyle ve milletimizin teveccühüyle göreve geldikten sonra mümkün olan en kısa sürede Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçilmesi, ülkemizin yaşanabilir bir yer olması, gençlerin yurtdışında yaşama hayali kurmadığı, üreten, ürettiğini adil bölüşen, yandaşın değil hak edenin kazandığı bir ülke inşa ederken 13. Cumhurbaşkanımızla birlikte yol yürümek, o inşada bir tuğlanın sahibi olmak öncelikli hedeflerim.
- İzmir demokrasinin, hoşgörünün, Cumhuriyetin ve Mustafa Kemal Atatürk’ün kenti. Benim İzmirlilerden beklentim; 14 Mayıs'ta sandığa giderek, her zaman olduğu gibi bu duruşunu göstermesi ve bu seçimde Sayın Erdoğan'ın emekliliğine katkı koyması.
- Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, çocukların mutlu olduğu, geleceğe güvenle baktığı ve egemenliğin kayıtsız şartsız milletimize ait olduğu bir Türkiye'yi hep birlikte yaratacağız ve önümüzdeki yıl 23 Nisan'ı çok daha coşkulu bir şekilde kutlayacağız.