Neptün hanım biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
- 1966 yılında Balıkesir'de doğdum. Babamın memuriyeti sebebiyle Türkiye’nin farklı yerlerinde okul hayatımı sürdürdüm. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü mezunuyum.1988-1990 yıllarında İzmir Gümüldür ‘de Sultan Otelde turizm sektöründe çalışmaya başladım.1991 yılında kendi şirketimizi kurarak Seferihisar'da 350 yataklı bir tatil köyü yaptık, o tarihten bu yana Seferihisar'da yaşıyorum.2000 yılından 2017 yılına kadar matematik öğretmeni olarak köy ilkokullarında çalıştım. Seferihisar Sığacık Kaleiçinde pazar günleri kadınların evlerinin önünde satış yaptığı, yüzlerce kadının istihdam edildiği “Sığacık Pazarı” projesinde öncülük ederek Seferihisar Belediyesiyle ortak çalıştım.2010 yılında 7 ortakla kurduğumuz Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifinde yönetim kurulu başkanlığını üstlendim. Kooperatifimizin sanal pazarı www.seferipazar.com da kadın ortaklarımızla ürettiğimiz ürünleri e-ticaret kanalıyla Türkiye’nin her yerine pazarlıyoruz. Bu projemiz,2013 yılında Tüsiad ve Türkiye Bilişim Vakfı tarafından düzenlenen 11. e-Türkiye ödüllerinde 1. lik ödülüne layık görüldü. Aynı zamanda “Gelecek Turizmde” projesiyle “Seferihisar’ın Geleneksel Mutfağı” adıyla bir “ lokanta “ kurduk. Seferihisar’ın dezavantajlı bölgesinde bulunan lokantamız o bölgede yaşayan kadınların istihdamı ve çocuklarının da eğitim noktası oldu. Farklı STK ortakları ile lokantamızın bir bölümünde anne çocuk eğitimi yapıyoruz. Seferihisar’da kadınlarla yaptığımız bu çalışmaları sürdürürken, daha çok kadına ulaşmak ve örnek olması için Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi olarak Köy-Koop a ortak olduk. Köy-Koop İzmir Birliği 1971 den bu yana binlerce üretici ortağı ile “köylünün örgütlü gücü” olarak varlığını sürdürmektedir.2016 yılında İzmir Köy Koop Birliğine “ilk kadın” Başkan seçildikten sonra Kırsalda 116 kooperatif ortağı ve binlerce çiftçi ile Türk tarımının hak ettiği itibarı kazanması İçin çalışıyorum. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Tarım Bölümü öğrencisiyim. Dokuz Eylül Üniversitesi Bale Ana Sanat Dalı mezunu balerin, Sorbonne Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun Avukat, 2 kız çocuğu annesiyim.Türkiye’de tarımsal üretim sizce ne durumda?
-Türkiye’de tarımsal üretim geçmişe göre sorunları arttı üretimde yavaşlama ,azalma oldu.
Pandemi ve ekonomik kriz dolayısıyla çiftçinin üretiminde girdi maliyetlerine göre pazarlama oranı düşük olduğu için sıkıntılar yaşanmaktadır.
Türkiye her zaman kendi kendine yeten bir ülke olmayı başarmıştır yine başaracaktır ama bunun için en önemli şey ‘tarımda planlama’ yapılmalı. Hangi ürünü nerede ne kadar ne zaman nasıl üreteceğimiz ve pazarlayacağımız ile ilgili çalışmaların bir an evvel yapılması, küçük üreticinin örgütlenme yapısının düzenlenmesi gerekiyor,çok fazla örgüt var,aynı amaçla çalışan aynı yasaya bağlı çok fazla birlik var bunların düzenlenmesi gerekmekte ve tabii ki destekleme konusunda da gayrisafi milli hasılanın %1 den az olmayacak şekilde tekrar çiftçiye ödenmesi ile ilgili çalışmaların da bir an evvel düzene sokulması gerekmektedir.Girdi maliyetlerinin yükselmesiyle birçok çiftçi üretim yapmayı bırakıyor. Her yıl azalan çiftçi tablosuyla karşı karşıyayız. Konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
- Artan girdi maliyetleri ile çiftçinin üretim yapması gerçekten çok zorlaştı mesela süt fiyatı mayıs ayındaki fiyat neyse Ekim ayına kadar aynı fiyattı,geçen haftalarda yeni bir fiyat belirlemesinin ardından mazota yeme tekrar zam geldi bu enflasyon şartlarında çiftçinin üretiyor olabilmesi mucize gerçekten.Çiftçinin ürününe gerekli desteklemeler yapılmazken tüketicinin raflardan aldığı ürün hemen zamlanıyor hemen raflarda ürünlere bir düzenleme getiriliyor bakanlığın bu konuda da çiftçinin ürününe tavsiye fiyatını belirlerken ve kontrol ederken aynı zamanda raflardaki zamları da tüketici için denetlemesi gerekiyor.
Tüm dünyada oluşan gıda enflasyonu sorunu var? Ülkemizde bu sorunu aşmak için nasıl bir politika izlemeliyiz?
- Bu enflasyon şartlarında ürünün fiyatını belirlemekte bakanlık da zorlanıyor biz de üretmekte zorlanıyoruz İzmir köy koop birliği olarak yaptığımız basın açıklamasında bu süreç içinde devletin aradaki oluşan bu fiyat farkını sübvanse etmesini öneriyoruz başka türlü gerçekten bu zamlarla baş etmek gittikçe zorlaşıyor.
Bir üretici olarak Türkiye tarımının en büyük sorunu sizce hangisi?
- Plansızlık. Gelişmiş ülkelerdeki tarım politikalarına baktığımızda gördüğümüz tek şey Plan.Tarımda en tabandan Ankara’ya kadar tüm muhatapları ile planlama yapmak çalışmak gerekiyor.Eğitimi de önceleyecek çalışmalar olmalı.
‘Başka bir tarım mümkün’ vizyonu hakkında neler söylemek istersiniz?
- Doğduğu yerde doyabilen ürettiği ürünü adil bir şekilde pazarlayabilen hakkını alabilen bir tarım modeli. En yeni teknolojiler yöntemlerle kadim bilgi ve yöntemleri uygulayan bir model.
Köy- Kooperatifi Birliği olarak ortak çalışma içerisinde bulunduğunuz kaç kooperatif var? Yeni projeleriniz var mı?
- 116 tarımsal kalkınma kooperatifimiz var.Bu ekonomik koşullar içinde üretime ve pazarlamaya odaklanmış durumdayız. Elbette,eğitim konusunda çalışmalar yapmak istiyoruz. Çiftçilikle uğraşan ailelerin çocuklarının tarımla çiftçilikle uğraşmaları için kırsalda meslek liselerinde tarım bölümlerinin yaygınlaştırılması konusunda Beklentilerimiz var
Tarım Bakanlığının bu konudaki çalışmaları ile ilgili herhangi duyumumuz olmadı
Anasınıfından İtibaren kooperatifçilik tarım çocuklara anlatılmalı sevdirilmeli ve yönlendirilmeli. Biz de İzmir köy koop birliği olarak bir müfredat çalışması yaptık.
Büyükşehir Belediyesi’nin Süt kuzusu projesiyle ilgili neler söylemek istersiniz?
- Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi iyi adil temiz gıda ile buluşması açısından o yaş grubunda gelişimlerini tamamlaması için de bu süte erişmesi açısından çok önemli bir proje biz de Tarımsal kalkınma kooperatifimiz ortaklarımızla projede yer alıyoruz bundan da çok mutluyuz.
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan destek görüyor musunuz? Bakanlığın çiftçilere desteğini yeterli buluyor musunuz?
- Bakanlığın çiftçilere desteğini şu an yeterli bulmuyorum zaten birçok kesimden de bu konuda şikayet duyuyoruz. Süt, zeytinyağ, patates birçok tarım ürünlerinin maliyetlerini karşılayamadıkları için ürettikten sonra da pazarlama zorluklarıyla şu dönemde memnun değiller.
Ulusal Süt konseyi açıklamasında süt fiyatının başlangıç tarihi var ama hangi tarihe kadar geçerli olacak üreticiye belirtilmemiş ve oy çokluğuyla denilen bir basın açıklaması geldi bakanlıktan USK dan,bu oylamada oy Birliği’nin sağlanamadığını görüyoruz o toplantıda Üretici var sanayici var bilim insanı var ve bakanlık temsilcileri var oy birliği neden sağlanalamadı kim karşı çıktı…
Genç üreticilere söylemek istedikleriniz neler?
- Tarım çok önemli bir alan bu memleket için çok stratejik bir alan,sizler sayesinde çok daha iyi bir yere gelecektir lütfen eğitimini alın tercih edin toprağa tarıma sahip çıkın bunu yaparken de küçük aile işletmelerinizde köylerinizde kooperatif örgütlenmelerinde yer alın yönetimlerde söz sahibi olun.
İzmirli kadınlara daha doğrusu kadınlara söylemek istedikleriniz neler?
- Izmir’de Kadınlar bir arada haklarını savunuyor,bir araya geliyor sivil toplum kuruluşlarında çalışmalarını sürdürüyor yerel yönetim bu projelerin yanında alan açıcı destekleyici oluyor izmir kadın dostu bir kent ,bilhassa İzmir’den bu ses çok güçlü çıkar. Açıkçası söyleyeceklerim karar vericilere yasa koyuculara olacak,cinsiyetçi söylemlere son verilmeli,
kimsenin kimseye hükmetmediği,eşit olduğu hep yanyana elele olduğumuz bir dünyada yaşamak istiyoruz,eşit olarak dünyaya geliyoruz ve bu eşitlik içinde demokratik bir toplumda barış içinde yaşamayı istiyoruz.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajınız nedir?
- ATATÜRK diyor ki; Benim nâçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Yirmi dokuz Ekimi Karşılarız neşeyle çünkü bu günde erdik büyük cumhuriyete. Cumhuriyet bayramınız kutlu ve şanlı olsun.
- 1966 yılında Balıkesir'de doğdum. Babamın memuriyeti sebebiyle Türkiye’nin farklı yerlerinde okul hayatımı sürdürdüm. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü mezunuyum.1988-1990 yıllarında İzmir Gümüldür ‘de Sultan Otelde turizm sektöründe çalışmaya başladım.1991 yılında kendi şirketimizi kurarak Seferihisar'da 350 yataklı bir tatil köyü yaptık, o tarihten bu yana Seferihisar'da yaşıyorum.2000 yılından 2017 yılına kadar matematik öğretmeni olarak köy ilkokullarında çalıştım. Seferihisar Sığacık Kaleiçinde pazar günleri kadınların evlerinin önünde satış yaptığı, yüzlerce kadının istihdam edildiği “Sığacık Pazarı” projesinde öncülük ederek Seferihisar Belediyesiyle ortak çalıştım.2010 yılında 7 ortakla kurduğumuz Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifinde yönetim kurulu başkanlığını üstlendim. Kooperatifimizin sanal pazarı www.seferipazar.com da kadın ortaklarımızla ürettiğimiz ürünleri e-ticaret kanalıyla Türkiye’nin her yerine pazarlıyoruz. Bu projemiz,2013 yılında Tüsiad ve Türkiye Bilişim Vakfı tarafından düzenlenen 11. e-Türkiye ödüllerinde 1. lik ödülüne layık görüldü. Aynı zamanda “Gelecek Turizmde” projesiyle “Seferihisar’ın Geleneksel Mutfağı” adıyla bir “ lokanta “ kurduk. Seferihisar’ın dezavantajlı bölgesinde bulunan lokantamız o bölgede yaşayan kadınların istihdamı ve çocuklarının da eğitim noktası oldu. Farklı STK ortakları ile lokantamızın bir bölümünde anne çocuk eğitimi yapıyoruz. Seferihisar’da kadınlarla yaptığımız bu çalışmaları sürdürürken, daha çok kadına ulaşmak ve örnek olması için Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi olarak Köy-Koop a ortak olduk. Köy-Koop İzmir Birliği 1971 den bu yana binlerce üretici ortağı ile “köylünün örgütlü gücü” olarak varlığını sürdürmektedir.2016 yılında İzmir Köy Koop Birliğine “ilk kadın” Başkan seçildikten sonra Kırsalda 116 kooperatif ortağı ve binlerce çiftçi ile Türk tarımının hak ettiği itibarı kazanması İçin çalışıyorum. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Tarım Bölümü öğrencisiyim. Dokuz Eylül Üniversitesi Bale Ana Sanat Dalı mezunu balerin, Sorbonne Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun Avukat, 2 kız çocuğu annesiyim.Türkiye’de tarımsal üretim sizce ne durumda?
-Türkiye’de tarımsal üretim geçmişe göre sorunları arttı üretimde yavaşlama ,azalma oldu.
Pandemi ve ekonomik kriz dolayısıyla çiftçinin üretiminde girdi maliyetlerine göre pazarlama oranı düşük olduğu için sıkıntılar yaşanmaktadır.
Türkiye her zaman kendi kendine yeten bir ülke olmayı başarmıştır yine başaracaktır ama bunun için en önemli şey ‘tarımda planlama’ yapılmalı. Hangi ürünü nerede ne kadar ne zaman nasıl üreteceğimiz ve pazarlayacağımız ile ilgili çalışmaların bir an evvel yapılması, küçük üreticinin örgütlenme yapısının düzenlenmesi gerekiyor,çok fazla örgüt var,aynı amaçla çalışan aynı yasaya bağlı çok fazla birlik var bunların düzenlenmesi gerekmekte ve tabii ki destekleme konusunda da gayrisafi milli hasılanın %1 den az olmayacak şekilde tekrar çiftçiye ödenmesi ile ilgili çalışmaların da bir an evvel düzene sokulması gerekmektedir.Girdi maliyetlerinin yükselmesiyle birçok çiftçi üretim yapmayı bırakıyor. Her yıl azalan çiftçi tablosuyla karşı karşıyayız. Konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
- Artan girdi maliyetleri ile çiftçinin üretim yapması gerçekten çok zorlaştı mesela süt fiyatı mayıs ayındaki fiyat neyse Ekim ayına kadar aynı fiyattı,geçen haftalarda yeni bir fiyat belirlemesinin ardından mazota yeme tekrar zam geldi bu enflasyon şartlarında çiftçinin üretiyor olabilmesi mucize gerçekten.Çiftçinin ürününe gerekli desteklemeler yapılmazken tüketicinin raflardan aldığı ürün hemen zamlanıyor hemen raflarda ürünlere bir düzenleme getiriliyor bakanlığın bu konuda da çiftçinin ürününe tavsiye fiyatını belirlerken ve kontrol ederken aynı zamanda raflardaki zamları da tüketici için denetlemesi gerekiyor.
Tüm dünyada oluşan gıda enflasyonu sorunu var? Ülkemizde bu sorunu aşmak için nasıl bir politika izlemeliyiz?
- Bu enflasyon şartlarında ürünün fiyatını belirlemekte bakanlık da zorlanıyor biz de üretmekte zorlanıyoruz İzmir köy koop birliği olarak yaptığımız basın açıklamasında bu süreç içinde devletin aradaki oluşan bu fiyat farkını sübvanse etmesini öneriyoruz başka türlü gerçekten bu zamlarla baş etmek gittikçe zorlaşıyor.
Bir üretici olarak Türkiye tarımının en büyük sorunu sizce hangisi?
- Plansızlık. Gelişmiş ülkelerdeki tarım politikalarına baktığımızda gördüğümüz tek şey Plan.Tarımda en tabandan Ankara’ya kadar tüm muhatapları ile planlama yapmak çalışmak gerekiyor.Eğitimi de önceleyecek çalışmalar olmalı.
‘Başka bir tarım mümkün’ vizyonu hakkında neler söylemek istersiniz?
- Doğduğu yerde doyabilen ürettiği ürünü adil bir şekilde pazarlayabilen hakkını alabilen bir tarım modeli. En yeni teknolojiler yöntemlerle kadim bilgi ve yöntemleri uygulayan bir model.
Köy- Kooperatifi Birliği olarak ortak çalışma içerisinde bulunduğunuz kaç kooperatif var? Yeni projeleriniz var mı?
- 116 tarımsal kalkınma kooperatifimiz var.Bu ekonomik koşullar içinde üretime ve pazarlamaya odaklanmış durumdayız. Elbette,eğitim konusunda çalışmalar yapmak istiyoruz. Çiftçilikle uğraşan ailelerin çocuklarının tarımla çiftçilikle uğraşmaları için kırsalda meslek liselerinde tarım bölümlerinin yaygınlaştırılması konusunda Beklentilerimiz var
Tarım Bakanlığının bu konudaki çalışmaları ile ilgili herhangi duyumumuz olmadı
Anasınıfından İtibaren kooperatifçilik tarım çocuklara anlatılmalı sevdirilmeli ve yönlendirilmeli. Biz de İzmir köy koop birliği olarak bir müfredat çalışması yaptık.
Büyükşehir Belediyesi’nin Süt kuzusu projesiyle ilgili neler söylemek istersiniz?
- Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi iyi adil temiz gıda ile buluşması açısından o yaş grubunda gelişimlerini tamamlaması için de bu süte erişmesi açısından çok önemli bir proje biz de Tarımsal kalkınma kooperatifimiz ortaklarımızla projede yer alıyoruz bundan da çok mutluyuz.
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan destek görüyor musunuz? Bakanlığın çiftçilere desteğini yeterli buluyor musunuz?
- Bakanlığın çiftçilere desteğini şu an yeterli bulmuyorum zaten birçok kesimden de bu konuda şikayet duyuyoruz. Süt, zeytinyağ, patates birçok tarım ürünlerinin maliyetlerini karşılayamadıkları için ürettikten sonra da pazarlama zorluklarıyla şu dönemde memnun değiller.
Ulusal Süt konseyi açıklamasında süt fiyatının başlangıç tarihi var ama hangi tarihe kadar geçerli olacak üreticiye belirtilmemiş ve oy çokluğuyla denilen bir basın açıklaması geldi bakanlıktan USK dan,bu oylamada oy Birliği’nin sağlanamadığını görüyoruz o toplantıda Üretici var sanayici var bilim insanı var ve bakanlık temsilcileri var oy birliği neden sağlanalamadı kim karşı çıktı…
Genç üreticilere söylemek istedikleriniz neler?
- Tarım çok önemli bir alan bu memleket için çok stratejik bir alan,sizler sayesinde çok daha iyi bir yere gelecektir lütfen eğitimini alın tercih edin toprağa tarıma sahip çıkın bunu yaparken de küçük aile işletmelerinizde köylerinizde kooperatif örgütlenmelerinde yer alın yönetimlerde söz sahibi olun.
İzmirli kadınlara daha doğrusu kadınlara söylemek istedikleriniz neler?
- Izmir’de Kadınlar bir arada haklarını savunuyor,bir araya geliyor sivil toplum kuruluşlarında çalışmalarını sürdürüyor yerel yönetim bu projelerin yanında alan açıcı destekleyici oluyor izmir kadın dostu bir kent ,bilhassa İzmir’den bu ses çok güçlü çıkar. Açıkçası söyleyeceklerim karar vericilere yasa koyuculara olacak,cinsiyetçi söylemlere son verilmeli,
kimsenin kimseye hükmetmediği,eşit olduğu hep yanyana elele olduğumuz bir dünyada yaşamak istiyoruz,eşit olarak dünyaya geliyoruz ve bu eşitlik içinde demokratik bir toplumda barış içinde yaşamayı istiyoruz.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajınız nedir?
- ATATÜRK diyor ki; Benim nâçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. Yirmi dokuz Ekimi Karşılarız neşeyle çünkü bu günde erdik büyük cumhuriyete. Cumhuriyet bayramınız kutlu ve şanlı olsun.