Sayın başkan öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?25 Kasım 1987 Milas doğumluyum. Sakarya İlköğretim Okulu’ndan ve Milas Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde lisans eğitimimi tamamladım. 2004 yılında lise eğitimim sürerken Vatan Partisi üyesi, üniversitemin ilk yılında 19 Mayıs 2006 günü Türkiye Gençlik Birliği’nin (TGB) kurucu üyelerinden oldum. 2013 yılında TGB Genel Başkanı oldum. 2017 Mayıs’ında TGB’den mezun olduktan sonra Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni görevini aldım. Askerlik nedeniyle Ulusal Kanal’daki sorumluluklarımı devrettim. Askerlik sonrasında MYK üyesi olarak partimde görev aldım. 2021 yılı sonlarında İzmir İl Başkanı oldum. 26-28 Kasım 2022 tarihinde yapılan Amiral Soner Polat 11. Olağan Genel Kurultayı’nda MKK üyeliğine seçildim. Halen bu görevleri sürdürüyorum. ‘’Güçlü Devlet Üreten Millet için Vatan Partisi iktidara’’ sloganı ile yola çıkan Vatan partisi’nin iktidar olmak için en önem verdiği konular nedir? 2 başlık öne çıkıyor. Birincisi, ekonomik krize çözüm ki biz o çözümü Üretim Devrimi programımızla ilan ettik. İkincisi ise Doğu Akdeniz’den Türkiye’ye yönelen Amerikan odaklı tehdit. Bu konuya partimiz dışında eğilen yok. Halbuki bütün dünyanın savaş senaryoları Doğu Akdeniz merkezli. Türkiye ABD-İsrail eksenli saldırganlığa cevap üretmeli. Bu cevap Batı Asya’daki komşularımızla (Suriye, Irak, İran) ve Asya’daki dostlarımızla (Rusya, Türk Cumhuriyetleri ve Çin Halk Cumhuriyeti) birlikte olmamızla verilebilir.Güçlendirilmiş Parlamenter sisteme nasıl bakıyorsunuz?Mevcut sistemi benimsemiyoruz. Mafyalaşan sistemin siyaset mekanizması mevcut olan. Yani Meclis’in gücünü arkasına almayan, Cumhurbaşkanı merkezli bir yapı. Bu yapıyla Türkiye’nin sorunları çözülmez. Türkiye kaçınılmaz olarak Güçlü Meclis ve Güçlü Hükümet Sistemine dönmeli. Güçlendirilmiş Parlamenter sistem ifadesini benimsemiyoruz. Parlamenter kavramı Türk halkına yabancı. Bizim kavramlarımız: meclis, milletvekilleri, hükümet. Türkiye dünyanın en eski, köklü meclis geleneklerinden birisine sahip. Bu mirasa sırtımızı dayayacağız. Cumhurbaşkanımız Kabine diyor. Muhalefet Parlamenterlik kavramını benimsiyor. Bunlar batıcı ve halkımıza soğuk kavramlar. Biz Hükümet ve Meclis diyoruz. Sosyal medya hesabınıza baktığımızda CHP politikalarını eleştiriyorsunuz. Ak Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi üzerinden soracağım ama hangisinin siyasi politikalarını beğeniyorsunuz?Biz kendi programımızı savunuyoruz. Başka partilere dair beğeni ya da karşıtlık pozisyonunda tanımlamıyoruz kendimizi. CHP ya da AK Parti fark etmez. Yanlışa yanlış, doğruya doğru diyoruz.Vatan partisi Cumhurbaşkanı adayı ve Genel Başkanı Doğu Perinçek başka bir parti ile ittifak yapmayı düşünüyor mu?Hiçbir ittifak içinde değiliz. Ne Cumhur İttifakı Ne Altılı Masa Çözüm Vatan Partisi diyoruz. Ancak Cumhur İttifakı ve Altılı Masa değerlendirmesini de yapıyoruz elbette. Altılı Masa bugün daha açık şekilde de göründüğü gibi Amerikan Gemisinde. Biz onlara Biden Tayfası diyoruz. Adayları bile okyanus ötesinden seçiliyor. Kılıçdaroğlu’nun üstünü çizdiler. Türkiye’nin Zelensky’si İmamoğlu aday seçildi ABD tarafından. Onlarla yan yana gelmemiz mümkün değil. AK Parti ve MHP ise Türkiye Cephesi’ndeler. Evet, ekonomik krize çözüm üretemiyorlar, sistem içi debelenmeler içindeler, ABD’ye karşı Türkiye’yi savunmada yeterince cesur değiller. Ama ABD güdümlü değiller.Sizce Türkiye’de değişmesi gereken en acil sorun nedir?Ekonomik yapı: Sıcak Paraya bağımlılık! Kaynakların üreticilere değil dört sülüğe akması en büyük sorun. Kim bu sülükler? Bir, Sıcak Para Komisyoncuları. İki, Tarikat Rantçıları. Üç, Dolar ve Borsa Komisyoncuları ve Dört, Büyük Faizciler. Vatan Partisi iktidarında kaynaklar sülüklere değil, işçiye, çiftçiye, esnafa, milli sanayici ve tüccara akacak. Üretici baş tacı olacak.Esnaf, vatandaş ziyaretleri yapıyor musunuz? İzmir halkının sizden istekleri beklentileri neler?Her gün yapıyoruz. Eve metroyla gidiyorum, market alışverişine çıkarken de kesinlikle tanıyanlar çıkıyor. Onlarla da sohbet ediyoruz. Vatandaşın birinci meselesi ekonomi. Bankalar karlarını %400 arttırırken vatandaşın alım gücü sürekli düşüyor. Esnaf elektrik, benzin zamlarından kepenk kapatma noktasına gelmiş. Köylü mazot, gübre fiyatları nedeniyle elini toprağa sokmaya korkuyor. Sanayicilerimiz dolar saltanatının yarattığı yıkıma isyan halinde. Üreticiler başta olmak üzere bize şikayetleri anlatıyorlar ama daha çok çözümlerimizi soruyorlar.Türkiye ekonomisi sizce ne durumda?Yukarıda özetlediğim gibi. Vatandaş diyor ki, partiler geliyor bize bizim sorunlarımızı anlatıyor. Biz zaten biliyoruz onu. Bize çözüm anlatın. Diğer partilerden farkımız burada ortaya çıkıyor. Biz köklü çözümlerimizi sunuyoruz halka. Mesela Türkiye’nin ekonomik bunalımında temel sorun: petrol ve doğalgaz üretimimizin ihtiyacımızın çok altında olması. Peki kimlerden alıyoruz? Rusya, Azerbaycan, İran, Katar ve Cezayir. Hepsi de ABD yaptırımına uğrayan ve ABD’nin hedef aldığı ülkeler. Türkiye bu ülkelerle daha sıkı işbirliğine giderek, dolarla değil milli paralarla alışveriş imkanı yaratarak ucuz petrol ve doğalgaz edinebilir. Bu Türk ekonomisini ayağa kaldırmak demek ve koşullar çok uygun.İzmir Büyükşehir Belediyesi ya da STK’larla ortak yürüttüğünüz projeler var mı?Büyükşehir Belediyesi ile değil ama pek çok Demokratik Kitle Örgütü ile ortak yürüttüğümüz çalışmalar var. STK kavramını tercih etmiyoruz. Sivil Toplumculuk bir neoliberalizm kavramı. Demokratik Kitle Örgütü daha doğru ve bilimsel. Peki hangi çalışmaları yapıyoruz. LGBT dayatmasına karşı ailelerimizi savunduğumuz projeler, uyuşturucuya karşı çocukları, gençleri koruyan projeler.Bir yıl önce bir açıklamanızda Vatan Partisi için ‘’İzmir’de uzun yıllardır türlü sıkıntıları alt eden güçlü bir örgüt yarattı.’’ demiştiniz İzmir’in sorunları neler ve çözümleriniz neler oldu?O açıklamada kastımız parti içinde birliğin sağlanmasına vurgu yapmaktı. Yani parti içindeki sorunların çözülmesi anlamındaydı. Ancak, İzmir’in sorunları asıl çözeceklerimiz. Sonuçta çözebilmek için iktidar olmak zorundayız. O eşiğe geldik. İzmir’in sorunları çok. Ekonomik bunalıma çözümler üretmek bu noktada yine öne çıkıyor. Örneğin Çin’in “Kuşak Yol Projesi” dünyanın en büyük yatırım projesi. Dünyaya açılan limanı ise Yunanistan’ın Pire Limanı. ABD’nin 11 üsle neredeyse işgal ettiği Yunanistan. Türkiye’de ABD’den korkmayan bir hükümet Çin’i en kısa sürede ikna eder. Gelin bu Pire Limanı’ndan vazgeçin! İzmir’de Çandarlı Limanı’nı Asya’nın kapısı yapalım deriz. Hem daha uygun coğrafi açıdan hem de daha güvenli. Bakın bu yatırımı örgütlemek demek İzmir ekonomisini şaha kaldırmak demek. İzmir halkına söyleyecekleriniz ya da İzmir halkından istekleriniz var mı?İzmir öncü şehirdir. Kurtuluşun kıvılcımını çakan, İktisat Kongresi ile bu ülkenin ekonomik rotasını çizen şehirdir. Mustafa Kemal Atatürk’ün şehridir. Halkımıza çağrım şudur. Vatan Partisi İzmir gibi öncüdür. Bugün Kemalist Devrimi tamamlama görevini programına yazan tek partidir. Öncü İzmir’e, Öncü Parti yakışır. O parti Vatan Partisi’dir. Cumhurbaşkanı adayımız Genel Başkanımız Doğu Perinçek bu ülkeyi yönetecek birikime sahip yegane isimdir. Halkımızdan iktidar için yetki istiyoruz.Röportaj için teşekkür ederim.Biz teşekkür ederiz.
VATAN PARTISI'nin sorunlara cözüm üreten, her faaliyette onceligi millete veren bir parti oldugu, oy avcılıgı peşinde degil gerceklerin ve dogruların peşinde olduğunu goruyoruz