Kadınlara yüklenen rollerin yıkılmış kentlerde de artarak sürdüğünü hatırlatan Serter, “Evlerini kaybetmiş, yakınlarını kaybetmiş kadınların üstünde bir de çocuklara bakmak, onları sakinleştirmek, doyurmak, yaşlılara bakmanın yanında yemek gibi yükleri de sürüyor. Kadınların büyük desteğe ihtiyacı var” dedi.
Kadınların ped ihtiyacının da çocuk bezi kadar elzem olduğunu hatırlatan Serter, “Kadınların kişisel hijyenleri için ihtiyaçları da yok. Kendi ihtiyaçlarının dışında sırtlarında bulunan yüklerin ağırlığı da bu ortamda daha da arttı. Kadınlarımızın sırtından bu yükü alacak girişimler yapılmalı” diye konuştu.
“Psikolojik destek verilmeli”
Bölgedeki kadınlara psikolojik destek verilmesi gerektiğine vurgu yapan Serter, şunları söyledi: “Kadınların yükünü toplum olarak almamız gerekiyor. Psikolojik desteğin yanında kadın ve çocuk bakımı noktasında kurumsal destekler verilmeli. Çocuk ve yaşlı bakımını öncelleyen önlemler alınmalı, kadınların bu zor şartlarda yükünü paylaşacağı alanlar yaratmak zorundayız.”
“Çalışan kadın güçlü kadındır”
Kadınlara yönelik hijyen ürünleri, iç çamaşırı ihtiyacının yanında tuvalet ve duş ihtiyacının sürekli bir ihtiyaç olduğunu hatırlatan Serter, “Sürekli olan ihtiyaçların sürekli karşılanması gerekiyor. Su gibi yemek gibi bir ihtiyaç bunlar. Ayrıca mahrem alanlar yaratma konusunda da sıkıntılar mevcut. Böylesi toplu afet ortamlarında çocuk ve kadınlara yönelik cinsel taciz ve şiddet de artıyor. Güvenlik anlamında da desteğe ihtiyaç var” diye konuştu.
Bölgede 220 bin civarında hamile kadın olduğunu söyleyen Serter, “Yakında bu kadınlar doğum yapacak, o bebeklerin bakımı noktasında da büyük bir eksiklik oluşacak. Acilen kadınlara yönelik bir planlama yapılmalı” dedi.
Depremzedelere iş bulma noktasında da çabaların olduğunu hatırlatan Serter, “İstihdam noktasında kadının ikinci plana düşme durumu söz konusu. Evin erkeğine iş verelim, kadın çalışmasa da olur yaklaşımı oluşmadan önlenmeli. Çalışan kadın ayakta duran güçlü kadındır, kadınlarımıza iş de bulmak zorundayız” diye konuştu.