İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay’da kurduğu sahra hastanesi depremzedelere sağlık hizmeti sunmaya devam ediyor. Türkiye’deki tek belediye hastanesi olan Eşrefpaşa Hastanesi’nin personeli hem çadır kentte hem de köylerde halkın ilk başvurduğu adreslerden oldu. Hekim, eczacı, yardımcı sağlık personeli, ameliyathane personeli, temizlik personeli, röntgen ve laboratuvar teknisyeninden oluşan kadrosuyla hizmet veren Eşrefpaşa Hastanesi, hem ameliyathane kurdu hem de ağız ve diş sağlığında ilk gezici aracı bölgeye getirdi.
Soyer: “Sağlık hizmetini de kalıcı olarak sürdüreceğiz”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Hatay’daki sahra hastanesinin tüm donanımıyla depremzedelere kucak açtığını belirterek “Afet bölgesinde tüm hizmetlerimiz gibi sağlık hizmetimizi de kalıcı olarak sürdürmeye kararlıyız.
Sahra hastanemizde nöbetleşe uzman hekim ve sağlık personeli görev yapıyor. Böylelikle depremzedeler bir hastaneden alabileceği sağlık hizmetini en iyi şekilde burada alabiliyor. 6 Şubat’tan bugüne kadar 4 ambulans ekibi ve 4 dönüşümlü ekip olmak üzere 100 kişi bölgede görev yaptı. Bu hafta 22 kişi daha bölgeye gitti. Kısaca Eşrefpaşa Hastanesi’nin sağlık emekçileri, depremin ilk gününden beri Hatay sahra hastanemizde büyük özveriyle ve büyük gayretle çalışmalarını sürdürüyor. Her birini şükran ve minnetle selamlıyorum. Bu enkazın altından yepyeni pırıl pırıl bir Türkiye yaratacağız. Bu zor günleri el ele, birbirimize destek çıkarak aşacağız” dedi.
“Canla başla çalışıyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Gaffar Karadoğan, İzmir Büyükşehir’in afetin olduğu 6 Şubat günü bölgeye profesyonel ve organize bir şekilde müdahale ettiğini belirterek “Depremin akut safhasında enkaz altındakileri kurtarmaya çalışırken İzmir’den gelen sağlık ekiplerimiz 14 ambulansla yaralılarımızı bir an önce çevre illere nakil etmek için canla başla çalıştılar. Aynı dönemde hastanemizin travma cerrahisiyle ilgilenen kalp damar cerrahisi, ortopedi, genel cerrahi, dahiliye gibi ekipleri de bölgeye intikal ederek ilk hafta AFAD’ın kurduğu şehir hastanesinin bahçesinde canla başla çalıştı. 7 Şubat’ta hekimlerimizin gelmesinden yaklaşık 5 gün sonra hizmet alanı EXPO alanına taşındı. Ve burada bir sahra hastanesi inşa etmeye başladık. Her gün üzerine bir şeyler koyarak insanlara yardım etmeye çalışıyoruz” dedi.
“Köylerde ve ilçelerde de çalışıyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay bölgesinde ağız diş sağlığı konusunda ilk gezici aracı gönderen kurum olduğunu söyleyen Gaffar Karadoğan, “Sosyal belediyeciliği hakkıyla yapan birkaç belediyeden olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir ayrıcalığı da bir hastane ekibinin olmasıdır. Sadece burada sabit bir hizmetle kalmayıp, mavi kuşak ambulansımızla köylerde, ilçelerde hastalara dokunmaya çalışarak, gezici diş aracımızı bazen burada bazen köylere göndererek hizmet vermeye devam ediyoruz. Bu hizmet insani duygularla, koşulsuz ve süresi ne olursa olsun devam edecek. Bu başkanımızın oluru, hizmet aşkı ve personelin dayanışma duygusuyla asla sona ermeyecek” diye konuştu.
“Günde yaklaşık 350 hasta tedavi ediliyor”
Hastaların takip ve tedavilerinin yapılabileceği körüklü otobüslerin yataklı birimlere çevrilip gemiyle İskenderun üzerinden buraya getirildiğini de vurgulayan Karadoğan, “Günlük yaklaşık 250 vatandaşımıza dokunuyoruz, köylere çıktığımızda bu sayı 350’ye çıkıyor. Hatay’da yoğun bakım ünitesinde uzun süreli takip yapılabilecek bir birim yok. Yoğun bakım ihtiyacı olacak derece kötü olanlar burada stabil hale getirildikten sonra çevre illere naklediliyor. Biz afetin artık koruyucu sağlık hizmetlerinin ön plana çıktığı bir safhadayız. Yani artık travma ve yeni vakalar çıkmıyor. Şu an yapmamız gereken şey, insanların hasta olmaması için uğraşmak. Halk sağlığı hizmetleri ön planda. Ancak öncelikle kendimiz ayakta sağlam durmalıyız ki halka yardımcı olabilelim. Bunun için de moral, motivasyon, direncimiz çok yüksek. Neden? Çünkü ihtiyacımız olan her şeyi İzmir’den buraya getirebiliyoruz. Ama tüm yurttaşlar bilmelidir ki bu 3-5 günlük bir süreç değil. İlk günkü heyecanınızı ve dayanışmanızı devam ettirirseniz biz burada ayakta kalabiliriz” dedi.
“Ameliyathanemiz faaliyete geçti”
Ameliyathanenin de faaliyete geçtiğini belirten Karadoğan, “Kafa travması, bacakta delici, kesici yaralanma nedeniyle gelen vakalara burada rahatlıkla müdahale edebiliyoruz. Uyuz vakalarında büyük artış var. Uyuz vakalarına müdahale edecek ilaçta ciddi sıkıntı var. Yok diyebiliriz. Uyuz tedavisinde şampuan türü ilaç var. Hastaya şampuan verdiğiniz zaman hastanın banyo yapacak yeri yoksa tedavi olamıyor. Ve bir başka şey, bu bölgede hizmet veren sağlık birimlerinin yöneticilerin bir araya gelerek, güçlerini birleştirmeleri, birbirlerinden haberdar olmaları, neyi ne kadar yapabildiklerini bilmesi lazım. Birlik olmamız lazım” ifadelerini kullandı.
Soyer: “Sağlık hizmetini de kalıcı olarak sürdüreceğiz”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Hatay’daki sahra hastanesinin tüm donanımıyla depremzedelere kucak açtığını belirterek “Afet bölgesinde tüm hizmetlerimiz gibi sağlık hizmetimizi de kalıcı olarak sürdürmeye kararlıyız.
Sahra hastanemizde nöbetleşe uzman hekim ve sağlık personeli görev yapıyor. Böylelikle depremzedeler bir hastaneden alabileceği sağlık hizmetini en iyi şekilde burada alabiliyor. 6 Şubat’tan bugüne kadar 4 ambulans ekibi ve 4 dönüşümlü ekip olmak üzere 100 kişi bölgede görev yaptı. Bu hafta 22 kişi daha bölgeye gitti. Kısaca Eşrefpaşa Hastanesi’nin sağlık emekçileri, depremin ilk gününden beri Hatay sahra hastanemizde büyük özveriyle ve büyük gayretle çalışmalarını sürdürüyor. Her birini şükran ve minnetle selamlıyorum. Bu enkazın altından yepyeni pırıl pırıl bir Türkiye yaratacağız. Bu zor günleri el ele, birbirimize destek çıkarak aşacağız” dedi.
“Canla başla çalışıyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Gaffar Karadoğan, İzmir Büyükşehir’in afetin olduğu 6 Şubat günü bölgeye profesyonel ve organize bir şekilde müdahale ettiğini belirterek “Depremin akut safhasında enkaz altındakileri kurtarmaya çalışırken İzmir’den gelen sağlık ekiplerimiz 14 ambulansla yaralılarımızı bir an önce çevre illere nakil etmek için canla başla çalıştılar. Aynı dönemde hastanemizin travma cerrahisiyle ilgilenen kalp damar cerrahisi, ortopedi, genel cerrahi, dahiliye gibi ekipleri de bölgeye intikal ederek ilk hafta AFAD’ın kurduğu şehir hastanesinin bahçesinde canla başla çalıştı. 7 Şubat’ta hekimlerimizin gelmesinden yaklaşık 5 gün sonra hizmet alanı EXPO alanına taşındı. Ve burada bir sahra hastanesi inşa etmeye başladık. Her gün üzerine bir şeyler koyarak insanlara yardım etmeye çalışıyoruz” dedi.
“Köylerde ve ilçelerde de çalışıyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay bölgesinde ağız diş sağlığı konusunda ilk gezici aracı gönderen kurum olduğunu söyleyen Gaffar Karadoğan, “Sosyal belediyeciliği hakkıyla yapan birkaç belediyeden olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir ayrıcalığı da bir hastane ekibinin olmasıdır. Sadece burada sabit bir hizmetle kalmayıp, mavi kuşak ambulansımızla köylerde, ilçelerde hastalara dokunmaya çalışarak, gezici diş aracımızı bazen burada bazen köylere göndererek hizmet vermeye devam ediyoruz. Bu hizmet insani duygularla, koşulsuz ve süresi ne olursa olsun devam edecek. Bu başkanımızın oluru, hizmet aşkı ve personelin dayanışma duygusuyla asla sona ermeyecek” diye konuştu.
“Günde yaklaşık 350 hasta tedavi ediliyor”
Hastaların takip ve tedavilerinin yapılabileceği körüklü otobüslerin yataklı birimlere çevrilip gemiyle İskenderun üzerinden buraya getirildiğini de vurgulayan Karadoğan, “Günlük yaklaşık 250 vatandaşımıza dokunuyoruz, köylere çıktığımızda bu sayı 350’ye çıkıyor. Hatay’da yoğun bakım ünitesinde uzun süreli takip yapılabilecek bir birim yok. Yoğun bakım ihtiyacı olacak derece kötü olanlar burada stabil hale getirildikten sonra çevre illere naklediliyor. Biz afetin artık koruyucu sağlık hizmetlerinin ön plana çıktığı bir safhadayız. Yani artık travma ve yeni vakalar çıkmıyor. Şu an yapmamız gereken şey, insanların hasta olmaması için uğraşmak. Halk sağlığı hizmetleri ön planda. Ancak öncelikle kendimiz ayakta sağlam durmalıyız ki halka yardımcı olabilelim. Bunun için de moral, motivasyon, direncimiz çok yüksek. Neden? Çünkü ihtiyacımız olan her şeyi İzmir’den buraya getirebiliyoruz. Ama tüm yurttaşlar bilmelidir ki bu 3-5 günlük bir süreç değil. İlk günkü heyecanınızı ve dayanışmanızı devam ettirirseniz biz burada ayakta kalabiliriz” dedi.
“Ameliyathanemiz faaliyete geçti”
Ameliyathanenin de faaliyete geçtiğini belirten Karadoğan, “Kafa travması, bacakta delici, kesici yaralanma nedeniyle gelen vakalara burada rahatlıkla müdahale edebiliyoruz. Uyuz vakalarında büyük artış var. Uyuz vakalarına müdahale edecek ilaçta ciddi sıkıntı var. Yok diyebiliriz. Uyuz tedavisinde şampuan türü ilaç var. Hastaya şampuan verdiğiniz zaman hastanın banyo yapacak yeri yoksa tedavi olamıyor. Ve bir başka şey, bu bölgede hizmet veren sağlık birimlerinin yöneticilerin bir araya gelerek, güçlerini birleştirmeleri, birbirlerinden haberdar olmaları, neyi ne kadar yapabildiklerini bilmesi lazım. Birlik olmamız lazım” ifadelerini kullandı.