Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti ilan edeceğini 28 Ekim 1923’te Çankaya Köşkü’nde akşam yemeğine davet ettiği kişilere açıkladı. Atatürk o anları Nutuk’ta şöyle anlatıyor; “Gece olmuştu Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit Paşa'lara rastladım. (…) Akşam yemeğine gelmelerini, Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kazım Paşa'ya ve Fethi Bey'e de Çankaya'ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya'ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey'lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum. Yemek sırasında: "Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz" dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim.”
Atatürk Nutuk’ta Cumhuriyet’in ilanının milletçe sevinçle karşılandığını, gösteriler yapıldığını; ancak bazı gazetelerin ve İstanbul'da toplanan bazı kimselerin milletin sevincine katılmadıklarını; Cumhuriyet'in ilanına önayak olan kişileri hemen eleştirmeye başladıklarını aktarıyor. ''Yaşasın Cumhuriyet'' başlığı altında yazılan yazılarda bile Cumhuriyet'in kuruluş ve duyuruluş şeklinin garip olduğu, sıkboğaza getirildiği eleştirilerinin yapıldığını söylüyor.
Atatürk, yazılan yazılardan örnekler de veriyor. “Şöyle olacağı böyle olacağı söylenip dururken, diğer taraftan birdenbire birkaç saat içinde, Kanun-ı Esası değişikliği yapılıvermesi en yumuşak deyimi ile gayritabii bir harekettir.'' ''Cumhuriyet alkış ile dua ile şenlik ve donanma ile yaşamaz.'' ''Cumhuriyet bir tılsım değildir. Millet Meclisi'nde bir büyü yapıldı. Bundan sonra her iş kendiliğinden düzelecek, her derdin çaresi kendiliğinden bulunacak değildir.'' ''Efendiler, devletin adını taktınız, işleri de düzeltebilecek misiniz?''
Mustafa Kemal Atatürk, “Ben cumhuriyetçiyim diyenlerin, Cumhuriyet'in ilanı günü kaleminden çıkacak sözler bunlar mı olmalıydı… Cumhuriyet'in değer ve önemini azaltmaya kalkışmak ‘Cumhuriyetçiyim’ diyenlerden beklenebilir miydi? En hafif bir rüzgardan bile korunması gereken yeni doğmuş bir çocuğun, onu beslediklerini söyleyenler tarafından bu şekilde hırpalanması doğru muydu?” diye eleştiriyor.
Daha ilk günden Cumhuriyet karşıtlarının kendilerini “Cumhuriyetçi” gibi gösterip, saldırıya geçtiklerini görüyoruz. Cumhuriyet o gün olduğu gibi, bugün de özgürlüğü reddeden, birilerinin kulu, kölesi olmayı yeğleyenlerin saldırısı altındadır.
Cumhuriyet ilan edilip, Mustafa Kemal Atatürk oturuma katılan 158 kişinin tamamının oyuyla Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı’nı seçildiğinde, yaptığı konuşmanın son cümlesinde dediği gibi; “Türkiye Cumhuriyeti mutlu, başarılı ve galip olacaktır.”
Mustafa Kemal Atatürk’ün yoldaşları, sol memenin altındaki cevahiri hiç karartmadı. Cumhuriyeti ikinci yüzyılında gerçek demokrasiyle taçlandıracağız. Hedefe kilitlendik; hedefimiz 2023, hedefimiz iktidar!
Yıldırım KAYA
CHP Ankara Milletvekili