• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Röportajlar
  • Gündem
  • Genel
  • Ekonomi
  • Politika
  • Dünya
  • Yerel
  • YAZARLAR
  • Spor
  • Kültür-Sanat
  • Bilim ve Teknoloji Eğitim Asayiş Çevre
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Ebru Öztürk
  3. Bizim hatamız ne?
Yayınlanma: 28 Ocak 2024 - 15:03

Bizim hatamız ne?

28 Ocak 2024 - 15:03
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Ebru Öztürk
Ebru Öztürk

2022 Nisan ayında başlayan ilaçlarla ilgili sorun, bu hafta pik yaptı. Neden oldu? Nasıl oldu) Ne yapılmalı? Subjektif bakışı kenara koyarak; duruma hep birlikte objektif bakalım…
 
Dünyada hiçbir canlı yoktur ki; sağlığını kaybetmek, ilaca, doktora veya başkalarına muhtaç olarak yaşamak istesin! Sağlık kadar değerli hiçbir şey yok şu fani dünyada… Rahmetli Vehmi Koç’un dediği gibi ‘sağlığın varsa 10 puan, okuyorsan bir sıfır, çalışıyorsan bir sıfır, evliysen, kendi işinse, mutluysan…… sıfırları ekle. Sağlığın yoksa başındaki biri kaldır’ demişti. Tüm mücadelemiz başındaki biri kaldırmamak ve kaldırtmamak! İşte bugün başındaki birin kaldırılma tehlikesini görerek bu konuyu kaleme alıyorum.
 
Herhangi bir sorunumuz varsa, mesela başımız ağrıyorsa eczaneye gider bir ilaç alırsınız. Eğer başınız sürekli ağrıyorsa sanırım hiç kimse işi eczane ile bırakmaz; hastaneye gider… Birçok baş ağrısı için ilaç var ama hekim sadece baş ağrımıza göre değil; bizim kullandığımız ilaçlara, diğer rahatsızlıklarımıza, kan değerlerimize, çekilen röntgenlere bakarak karar vermez mi? Demek ki; sıradan ilaç almıyorsak, hekime gidip ilaç alıyorsak; hatta ilaç sonuç vermeyince farklı ilaçları deneyerek doğru ilacı bulmak için uğraşıyorsak, bu sadece en değerli etkenin sağlık olmasından kaynaklanmıyor mu? 
     
Şimdi intiharlarda ve işsizlikte 1. sırada olan kişilerden bahsedeceğim; yani epilepsililer… Kolum koptu ise sorun belli… Böbrek yetmezliği var röntgende çıktı. Diyelim ki benim yaşadığımı yaşıyor SENEDE BİR-İKİ KERE TEKRARLAYAN BÜYÜK NÖBETİM VAR. 1 DAKİKADAN KIA SÜREN NÖBETİN 365 GÜNX24 SAATX60 DAKİKA İÇİNDE 1 DAKİKADAN KISA SÜRELİ NÖBETİN GELMESİ BİR MUCİZE!!! Bu yaşanmışlığı olan, yatalak kaldığım zaman bile fark edilemeyen 21-25 yaşlar arasında yaşanan sorunu örnek veriyorum!!! Seneler içinde çekilen EEG, kan değerlerinde en sonunda 4. yılda saptandı ve epilepsiliye doğru ilaç verildi! Bu kişi 3 yıldır ilacı kullanıyor, nöbetler kontrol altına alındı ve birden kullandığı ilaçların artık eline geçmeyeceğini öğrendi! Sizce bunun sonucunda nasıl bir durumla karşılaşılır? Neler hissedilir? Ne düünülür? Mantığımızı kullanarak ne yapacağına karar verelim… Tekrar senelerce o ilacın alternatifini mi bulmaya çalışalım? İnsanların hayatı bu kadar ucuz olmamalı! Biz sadece kaliteli yaşam istiyoruz. Sağlık denen unsur, bir ekstra değildir; gerekliliktir. Bizler dernek olarak, 21 yıldır hiçbir zaman siyasi, etnik, dini, mezhepsel, cinsel ayrım yapmadan çalışmalarımızı yürüttük! Tek amacımız, daha sağlıklı yaşayan, işe giren ve sosyal hayata tutunan insanlar yaratmak oldu! Zaten Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesi ‘demokratik, laik, sosyal, hukuk devletidir’ diye kayıtlı olduğuna göre, sosyal devletten, sosyal hakkımızı istemek, bizim hukuki hakkımız değil mi?
 
Geçen sene dolar fiyatları ile ilgili başlayan bu sorundan dolayı, doktorun ilacını değiştirdiği kişiler, ellerindeki ilaçları, sosyal medya üzerinden ihtiyacı olanlara gönderdiler. Benim sürekli telefonlarım çalmaya başladı. Biz ilaçları ziyan etmeyerek görevimizi yaptık!  Tüm bunlara rağmen yine yeterli olmadı. Konuyu Sağlık Bakanlığı’na taşıdık ve ilaçların getittiriliği noktaya bizzat gittim. Oradaki arkadaşlar beni çok sıcak karşıladılar ve tek ilaç hariç hepsinin getittirildiği, doların yükselmesinden dolayı ecza depolarında olabileceği, gecikmeli verilebilineceği söylenildi. İlacı getiren 3 nokta vardı. Biri Eczacılar Birliği, diğeri SGK, bir de sayılı gelen özel yeşil reçeteli ilaçları getiren Sağlık Bakanlığı idi. En fazla ilacı Türkiye Eczacılar Birliği getiriyordu. Hemen onların yanına gittim ve bir de onların açısından duruma bakmak istedim. Türkiye Eczacılar Birliği ilaçlar için ellerinden geleni yaptıklarını ama Devlet ile belirli tarihlerde kur belirlendiğini, bu sefer sözleşme süresi dolmadan çok önce kurun imzalanan tutardan çok daha fazla olduğu için sorun yaşadıklarını belirtti. Bunun üzerine konuyu kalem almıştım. SGK Genel Müdürlüğü’ne gittim. Sadece 4 ilacı onlar getiriyordu. Onlara da durumu anlatım, iyimser yaklaştılar ama dolar sorunu ile son zamanlarda az da olsa sorun olduğu iletildi. Bu durum, her geçen gün artan kurun durdurulamamasından dolayı çok daha vahim hâle geldi! Değil ilaçların gecikerek gelmesi, ilaç firmalarının ülkeden çekilerek ilaçların hiç gelmemesi durumu ile karşılaşılmaya başlanıldı. Bu durum, epilepsililer arsından büyük bir paniğe neden olmaya başladı! Tek soru aklıma geliyor; biz mi suçluyuz; fatura bize kesiliyor?
 
Şimdi olayın vahametine bir de diğer açıdan bakalım. 31 yıl ilaç kullanmış birisi olarak belki 2, belki 3 kere ilaç almayı unuttum. Kesimlikle 1 elin 5 parmağı etmez. Bir gün ilacım bitmeden önce yazdırmayı unutmuşum. 80’li yıllar idi. İnternet yok ki; hangi eczane nöbetçi onu bilelim… Ankara’da akşam tüm semtleri tek tek arabayla gezip; saatler sonra ilacı bulmuştuk. Çünkü şunu biliyorduk: 1 ÖĞÜN İLAÇ ALMAZSAN, 1 YIL İLAÇ ALMADI GİBİ OLURSUN! Bu benim değil; 65 yıl nörolog olarak görev yapmış ve şu anda emekli olan eski nöroloğum Kalbiye Yalaz’ın sözü! Devlet olarak senelere ilaç parası konusunda halkı destekleseniz de; değil bir öğün, birkaç gün arka arkaya ilaç alınmaması, o epilepsilinin yaşam kalitesini nasıl etkileyecek; hiç düşündünüz mü? Aynı deprem zamanı evden hızla kaçıp; ilaçlarını almadığı ve akabinde arka arkaya gelen artçı depremlerin korkusu ile nöbet geçiren epilepsililerin nöbetlerinin ilerleyen sürede önünü alamamamız; nöbetlerin pik yapması ile, ülkemizin çoğu noktasında bu sorunu yaşayacağız! Keşke ülkemizde bu ilaçlar üretilse de; hiç yurt dışına bağımlı olmasak! Ama bağımlı olduğumuza göre, o zaman kangreni ölüme döndürmemek için, bu sorunu kökünde çözmek gerekmiyor mu? Benim bildiğim Devlet her zaman güvenlik, sağlık ve eğitim konusunu, ayırım yapmadan çözüm bulan, kurumdur ki; bizler Devlete ‘Devlet Baba’ deriz!
 
Şimdi aklıma bir soru geliyor... Ülkemizin giderinin artmasını hiçbirimiz istemeyiz. İlaçlar dolar arttığı için gelmezse veya gecikmeli gelirse, daha fazla nöbet, stres ile daha da artan nöbet, buna paralel olarak yeni ilaç almak için nöroloğa gitme sıklığında artış, farklı ilaç saptamak için tekrar kan-idrar tahlilleri için ödenen gider, EEG, MR artışı ile hastane dışında çekimler yapılması ile Devletin sırtına binen yük, nöbetlerin artışı ile engel derecesinin artması, bu nedenle Devlete sosyal yardım amaçlı daha çok başvuruda bulunması şeklinde bir maliyet getireceği gibi, daha sağlıksız yaşam, daha kötü psikoloji, daha çok asosyal olan kişilerin artışını da beraberinde getirecek! 
 
Biz intihar ve işsizlikte ilk sırada olan ve engel derecesi saptanamayan tek hastalıkla mücadele eden kişiler olarak sizden ekstra bir şey değil, anayasamıza göre sadece sosyal hakkımızı hatırlatmak istiyoruz. Biz sağlıksız yaşamak, hatta artan nöbetlerle ölmek istemiyoruz! Acaba çok şey mi istiyoruz?   
 
Ebru ÖZTÜRK

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Start-up olarak yola çıkış - 03 Mayıs 2024
  • Emekçi kadının farkındalığı günü - 08 Mart 2024
  • Farkındalık - 16 Şubat 2024
  • Umutla Yaklaşılan Hedefe Doğru - 10 Şubat 2024
  • Memleketime hoş geldin Paşam! - 27 Aralık 2023
  • Sivil Toplum - 26 Aralık 2023
  • Ne Mutlu Türk Kadınıyım Diyene - 05 Aralık 2023
  • Hedef: Engelsiz Engelliler - 03 Aralık 2023
  • En kutsal mesleğin günü bugün öğretmenler günü - 24 Kasım 2023
    Köşe Yazarları
    Şevin Aksoy
    Şevin Aksoy
    Anne: Ruhun Kapısı
    Işın Sayın
    Işın Sayın
    Kilo aldıran taş
    Güzel İzmir!
    Aydın Özcan
    Güzel İzmir!
    Ebru Öztürk
    Ebru Öztürk
    Start-up olarak yola çıkış
    Cengizhan Kaya
    Cengizhan Kaya
    Prof. Dr. Birnur Yılmaz ile Sağlık ve Tıp Dünyasına Dair
    Feray Gövercin
    Feray Gövercin
    Bir Siyah Bir Beyaz
    Bayram Ruhunu 14 Mayıs'ta da yaşayacağız
    Ahmet Akın
    Bayram Ruhunu 14 Mayıs'ta da yaşayacağız
    Horoz Şekeri...        
    Babacan Pesenkurdu
    Horoz Şekeri...        
    Tecrübeyle Sabit
    Yeliz Pesenkurdu
    Tecrübeyle Sabit
    İlke Erol
    İlke Erol
    Depremin Gölgesinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
    Murat Demircan
    Murat Demircan
    Yerel Basın Yaşasın Diyoruz, İzmir'den Deprem Bölgesine Kardeşlik Köprüsü Kuruyoruz
    Ece İçmez
    Ece İçmez
    Bizi Birlik Kurtaracak
    Kaybolmaya yüz tutmuş Nazar Boncuğu üretimi mesleğin, usta elleriyle yaşatılmaya çalışılıyor
    Aydeniz Çalık
    Kaybolmaya yüz tutmuş Nazar Boncuğu üretimi mesleğin, usta elleriyle yaşatılmaya çalışılıyor
    Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!
    Yıldırım Kaya
    Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!
    Hangi Kimliğimle Neden Buradayım?
    Uzm. Dr. Gökhan Gürel
    Hangi Kimliğimle Neden Buradayım?
    Kimse Soramıyor "S"eni
    Ali Türkmen
    Kimse Soramıyor "S"eni
    Çok Okunan Haberler
    Ege Ulaşım’dan 23 Nisan’a anlamlı kutlama
    Ege Ulaşım’dan 23 Nisan’a anlamlı kutlama
    Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Paskalya Bayramı mesajı
    Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Paskalya Bayramı mesajı
    RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'den İmamoğlu'na tepki!
    RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'den İmamoğlu'na tepki! "TRT'yi hedef...
    Ana Sayfa
    Röportajlar
    Gündem
    Genel
    Ekonomi
    Politika
    Dünya
    Yerel
    YAZARLAR
    Spor
    Kültür-Sanat
    Bilim ve Teknoloji
    Eğitim
    Asayiş
    Çevre
    Köşe Yazarları
    Üye Paneli
    Günün Haberleri
    Arşiv
    Gazete Arşivi
    Anketler
    Hava Durumu
    Gazete Manşetleri
    Nöbetci Eczaneler
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Gündem
    • Kültür-Sanat
    • Magazin
    • Sağlık
    • Spor
    • Köşe Yazarları
    • Üye Paneli
    • Günün Haberleri
    • Arşiv
    • Gazete Arşivi
    • Anketler
    • Hava Durumu
    • Gazete Manşetleri
    • Nöbetci Eczaneler

    • Rss
    • Künye
    • İletişim
    • Çerez Politikası
    • Gizlilik İlkeleri

    Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
    İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz. Egeningazetesi / Egenin gazetesi

    Yazılım: Tumeva Bilişim