• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Röportajlar
  • Gündem
  • Genel
  • Ekonomi
  • Politika
  • Dünya
  • Yerel
  • YAZARLAR
  • Spor
  • Kültür-Sanat
  • Bilim ve Teknoloji Eğitim Asayiş Çevre
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Ebru Öztürk
  3. Memleketime hoş geldin Paşam!
Yayınlanma: 27 Aralık 2023 - 13:24

Memleketime hoş geldin Paşam!

27 Aralık 2023 - 13:24
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Ebru Öztürk
Ebru Öztürk

Bir varmış bir yokmuş... Osmanlı Devleti adında kurulan 3 kıtaya hakim; bilimde, sanatta, edebiyatta, savunmada ileri düzeyde bulunan, kendi himayesinde bulunan farklı etnik ve dinsel kitleleri kendi vatandaşı kabul ederek fikirlerinde özgür bırakan ve tüm askeri yükü kendi üstüne alıp, gayrimüslim gruplara askerlik yaptırmadığı gibi, hükumetin her noktasında ayırım yapmadan yaşayanların olduğu bir ülke varmış...

O zamanlar, teknolojide Asya ilerde, Avrupa gerideymiş... Dünyanın boğanın üzerinde düz olduğuna inanan, Avrupa'daki yönetimin papazların elinde olduğu bir işleyiş varmış... Bu dönemde 3 kıtaya yapılan Osmanlı Devleti teknolojide ilerlerken, Selçuklu Dönemimde başlayan Müslümanlığa geçiş her geçen gün biraz daha hızlanmış...

Çok eski tarihi olan ve hanların, hatunlarına 'benim hanım ' anlamında 'hanım' sözlüğünü kullandığı, hanın da, hanımın da imza atmasıyla geçerlilik gösteren kararların alındığı günlermiş; o günler...

Gel zaman-git zaman Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferiyle, 4 halife döneminden o güne kadar süregelen halifelik, Osmanlı Devletinin yönetimine geçer...

İstanbul'un fethi ile değişimin başladığı Avrupa’da, zamanla ilerlemeye başlar ve teokratik fikirlerin yerini, ilmi, sanatsal çalışmalar alır... Sonra Fransız İhtilali ve Sanayi Devrimi ile gelişmeye devam eder…

Kanuni Sultan Süleyman'ın ölmesi ile çark yavaş yavaş tersine dönmeye başlar, Ortaçağda Avrupa'da yapılanları, artık Osmanlı uygulamaya başlar. Yani tahterevallideki kaldıraç etkisi ters etki yapar! Her geçen gün biraz daha dibe derken, 'at, avrat, silah' diyen, beraber karar alan hakanlar, Osmanlı Devletinin sonunda, sayımda erkekler ve büyükbaş hayvanları sayan, kadına büyükbaş hayvan kadar değer vermeyen bir yapıya döner!!!

Ülkenin sınırlarının küçülüp, yenilgilerinin arttığı, değer kaybına uğrayan ülke olmaya başlaması, borçlanmaların arttığı dönemde, Selanik'te sarı, saçlı mavi gözlü, çok zeki bir çocuk doğar, büyür... İşte o çocuk subay olur, öğrencilik yıllarından başlayarak; subaylık döneminde de başarılara imzalar atar, hatta herkesin yenildiği Balkan Harbi, I. Dünya Savaşı gibi savaşlarda bile başarılara imza atar ve orgeneralliğe kadar yükselen, 38 yaşına gelen, padişah tarafından ülkedeki karışıklıklarını düzeltebilecek kişi seçilen bu komutanının görevi 9. Ordu Müfettişi olarak, ‘halkı işgalcilere karşı sakinleştirmek’ olarak belirlenir ve padişah Vahdettin tarafından görevlendirilir…

Samsun'a gelince ilgiyle karşılanan bu komutan, birçok kişinin cesaret edemediklerini, düşünmediklerini, söyleyemediklerini ortaya koyacak kadar cesur komutan artık Samsun’a gelmişti...

Samsun'dan Amasya'ya geçen bu komutan, uzun süredir alınan kararlarla geriye gitmiş; emperyalizmin boynuna taktiği halka ile hareket edenleri, 'bağımsızlık benim karakterimdir ' diyerek ayağa kaldıran komutan olmuş!

Artık manda yönetimini değil, ulusunu savunduğu için Osmanlı Devleti de, emperyalistler de Atatürk'ü öldürmek istemişler ama O hiçbir tehdide aldırır etmeyip, önce Erzurum, sonra Sivas ve Kayseri, Mucur, Hacıbektaş Kırşehir Kaman , Behran'a uğrayarak Ankara'ya 27 Aralık 1919'da gelmiş..

Ankara’ya geliş, yeni bir ülke, yeni bir başkent, yeni bir yönetim, yeni bir mücadelenin çoban ateşlerinin yakıldığı günmüş! O gün esaretin yerine cesaret, emperyalizmin yerine millilik, bağımlılık yerine bağımsızlık için, kendi ülkesinin bütünlüğü için çalışmaların bir araya geldiği yer olmuş...

Artık grubun değil ulusun, teokrasinin değil demokrasinin, şeriatın değil laikliğin, kişisel çıkarların değil toplumsal çıkarların desteklendiği bir oluşum hayata geçirilmiş…

19 Mayıstan, 27 Aralık tarihine kadar halkın bilgilendirilmek için ülkenin gezilip; şimdi her ilden gelecek 3’er kişi ile nasıl çalışmalar yapılacağının plânlandığı yer olmuş...Kadınların değer verilmeye başlandığı, savaş devam ederken Millî Eğitimin toplandığı, şahsi kararların yerine toplumsal kararların öne çıktığı gün olmuş ve Paşanın en güvenli bölge olarak görerek geldiği Ankara Dikmen sırtlarında, kendisini ve arkadaşlarını Seymenler karşılayıp; “Hoş geldin Paşam! Vatan uğruna ölmeye geldik Paşam!” diyerek karşılamışlar…

Kısaca bugün Osmanlı Devletinden, Türkiye Cumhuriyetine geçiş için düğmeye basıldığı gün olmuş!

İyi ki geldin Paşam! İyi yere, doğru yeri seçtin ve o yere; Ankara dedin! İyi ki Selanik’ten sonra 2. Memleketi olarak Bala’dan davet edilip; milletvekili olarak çıkarıp; zifiri karanlığa güneş gibi doğdun Paşam! Memleketime iyi ki geldin, hoş geldin Paşam; hoş geldin!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Start-up olarak yola çıkış - 03 Mayıs 2024
  • Emekçi kadının farkındalığı günü - 08 Mart 2024
  • Farkındalık - 16 Şubat 2024
  • Umutla Yaklaşılan Hedefe Doğru - 10 Şubat 2024
  • Bizim hatamız ne? - 28 Ocak 2024
  • Sivil Toplum - 26 Aralık 2023
  • Ne Mutlu Türk Kadınıyım Diyene - 05 Aralık 2023
  • Hedef: Engelsiz Engelliler - 03 Aralık 2023
  • En kutsal mesleğin günü bugün öğretmenler günü - 24 Kasım 2023
    Köşe Yazarları
    Cengizhan Kaya
    Cengizhan Kaya
    MADERZAT'TAN YENİ ŞARKI: "EN GÜZEL SENSİN"
    Şevin Aksoy
    Şevin Aksoy
    Anne: Ruhun Kapısı
    Işın Sayın
    Işın Sayın
    Kilo aldıran taş
    Güzel İzmir!
    Aydın Özcan
    Güzel İzmir!
    Ebru Öztürk
    Ebru Öztürk
    Start-up olarak yola çıkış
    Feray Gövercin
    Feray Gövercin
    Bir Siyah Bir Beyaz
    Bayram Ruhunu 14 Mayıs'ta da yaşayacağız
    Ahmet Akın
    Bayram Ruhunu 14 Mayıs'ta da yaşayacağız
    Horoz Şekeri...        
    Babacan Pesenkurdu
    Horoz Şekeri...        
    Tecrübeyle Sabit
    Yeliz Pesenkurdu
    Tecrübeyle Sabit
    İlke Erol
    İlke Erol
    Depremin Gölgesinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
    Murat Demircan
    Murat Demircan
    Yerel Basın Yaşasın Diyoruz, İzmir'den Deprem Bölgesine Kardeşlik Köprüsü Kuruyoruz
    Ece İçmez
    Ece İçmez
    Bizi Birlik Kurtaracak
    Kaybolmaya yüz tutmuş Nazar Boncuğu üretimi mesleğin, usta elleriyle yaşatılmaya çalışılıyor
    Aydeniz Çalık
    Kaybolmaya yüz tutmuş Nazar Boncuğu üretimi mesleğin, usta elleriyle yaşatılmaya çalışılıyor
    Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!
    Yıldırım Kaya
    Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!
    Hangi Kimliğimle Neden Buradayım?
    Uzm. Dr. Gökhan Gürel
    Hangi Kimliğimle Neden Buradayım?
    Kimse Soramıyor "S"eni
    Ali Türkmen
    Kimse Soramıyor "S"eni
    Ana Sayfa
    Röportajlar
    Gündem
    Genel
    Ekonomi
    Politika
    Dünya
    Yerel
    YAZARLAR
    Spor
    Kültür-Sanat
    Bilim ve Teknoloji
    Eğitim
    Asayiş
    Çevre
    Köşe Yazarları
    Üye Paneli
    Günün Haberleri
    Arşiv
    Gazete Arşivi
    Anketler
    Hava Durumu
    Gazete Manşetleri
    Nöbetci Eczaneler
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Gündem
    • Kültür-Sanat
    • Magazin
    • Sağlık
    • Spor
    • Köşe Yazarları
    • Üye Paneli
    • Günün Haberleri
    • Arşiv
    • Gazete Arşivi
    • Anketler
    • Hava Durumu
    • Gazete Manşetleri
    • Nöbetci Eczaneler

    • Rss
    • Künye
    • İletişim
    • Çerez Politikası
    • Gizlilik İlkeleri

    Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
    İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz. Egeningazetesi / Egenin gazetesi

    Yazılım: Tumeva Bilişim