İnsanları çoğu kez tanımıyorsun.
Tanıyamıyorsun.
Oyuncak bebek değiller ki içini açıp bakasın! Bir şekilde hayatına giriyor ve seni ele geçiriyor samimiyet denen şey.
Samimiyet!
Ahh o alçak duygu!
Bakmaya doyamadığın gökyüzü gibi büyütüyor seni.
Hissettiğin coşku hatasız!
Saksıda bir çiçeğin gelişi kadar çıkarsız duyguların.
Sonra başlar sohbetler. Sürüp gider sabaha kadar ki aslında o sabahlar kim bilir kaçıncı sabahtır dünya saatiyle...
Ve bir bakmışsın ki yoklar. Toz olmuşlar bir gün. Zerre...
Onlar için yapmış ya da yapacak olduklarınla baş başa kalmışsın.
"Vay bee!" dediğin o şaşkınlık seni tek başına rakı sofrasına çağırmış. Koşa koşa gitmişsin. Belki de sabaha kadar sürecek küfürlü bir sohbetin mabedine giriyorsun. Önemli değil. Ama duman kokusu ciğerlerini yakmış. Kısa bir süre nefes alamıyorsun.
Çok komik! Aslında kıldan ince bir bıçağın içini oyarken, bütün olanları böyle kaba bir tabirle anlatmak insanın karnını gıdıklıyor.
Aptal bir organizmanın seni aptallaştırma yeteneğine maruz kalıyorsun!
Bazen fazla mütevaziliğin, kır bahçesinde açan bir çiçeğin enayiliğinden farkı yoktur. Güzeldir.
Güzeldir ama yetmez. Çünkü güzelliği onu üstüne basılmayacak kadar uzak tutamaz insanlardan.
Sonra her şey dağılır. Masal başkaları için tekrar başa sarar. Bu kez gözünü kapatıp farklı bir son dilersin. Niyeyse?
Oysa az önce Harikalar Diyarından gelmişsindir. Herkesin Bağdat’ta öldü dediği İskender’in çöllerde savaşmaya devam ettiğini yalnızca sen biliyorsundur. Piramitleri inşa eden insan zihninin hangi oyunlardan geçtiğini bir tek sen anlamışsındır. Sen buldun herkesten önce felsefe taşını. Promethus’tan başkası var mıydı anın içine sızan? Az yaşayan kralların ve şahların aksine bir döngü değil miydi Gılgamış tarihte? Ve hiç kimse Şahmeran kadar aşık olmamıştı sevgilisine. Yaşadın. Biliyorsun, boğuldun dumanında!
Biliyorsun ateşin başladığı ilk yerin insanın içi olduğunu.
O halde yaşa! Çok yaşa!
Gidecek olanın gelmesine izin vermişsen yapacak ya da yapmış olduklarından şikayet edemezsin.
Bunların hiçbirinden haberin yokmuş gibi davranamazsın.
Böyle bir aptallaşmaya maruz kalamazsın.
İnsanlar arayı bozdu.
Biliyorum.
Gördüm sonunu.